Malzemelerin Dünyasına Giriş: Malzemelerin Dünyasında İki Yabancı

Dünyada birbirinin varlığından habersiz milyarlarca insanın hiç bilmedikleri bir ortak noktaları var. Hepsi de yaşadıkları çağı tarihin tozlu sayfalarına karıştıracak ve onlara çağ atlatıp geleceklerine yön veren bir aracının kullanıcıları.  Öyle bir aracı düşünelim ki ne zaman yaşamda bir iyileşmeye gereksinim duyulursa, hemen oradadır. Öyle bir aracı ki bu hayallerimizi bilimsel temellere dayandırırsak bize onları gerçekleştirme imkânı sunar! Tahmin edebildiniz mi?

Malzemeler elbette!

Bu durumun farkına vardığımda aracıya yakın olmam gerektiğini anladım ve dünyayı paylaştığımız tüm canlıların yararına yaşamı iyileştirebileceğim bir meslek seçmeye karar verdim. Metalürji ve Malzeme Mühendisliği okumak hayallerime çağ atlatacak gibiydi.

Ki öyle de oldu!

Bir atomun malzemenin kristal kafesinde her farklı konumlanışı beni yeni bir malzeme ile tanıştırdı. Bazen bir atom eksikti bazen bir atom fazla… Bazı atomlar köşelerde bazı atomlar yüzeylerde olurdu… Tanıdık geldi değil mi? Küçük adımlarla gelen bu büyük değişimler yapının ne kadar sünek ya da gevrek olduğuna karar veriyordu. Oysa ben daha ısıl işleme maruz kalan çeliğin iç yapısının değişmesini ve bunun sonucunda çeliğin yeni özellikler kazanmasını hayranlıkla sindirmeye çalışırken, birde nano boyutun gizemi uykularımı kaçırmaya başlamıştı. Nasıl oluyordu da makro boyutta bir malzemenin elektriksel, termal ve manyetik gibi özellikleri nano boyuta ulaşınca değişiveriyordu? Bu da yetmezmiş gibi bize zaman yönetimini öğreten akıllı saatlerde kullanılan malzemelerin, elektronik hapların üretiminde rol alarak sağlıklı bir ömür nasıl yaşanır bize göstermeye niyetlendiği söyleniyordu!

Tüm bu gelişmelere rağmen hayatımızı iyileştirmeye çabalayan sürprizlerle dolu malzemelerin dünyasının ne kadar fakındaydık?

Hala çevremizde “malzeme mühendisi” deyince zihninde bir şey canlandıramayan tanıdıklarımızı ya da mesleğini anlatırken ne kadar kapsamlı olduğunu idrak edemeyen arkadaşlarımızı görüyoruz.

Bunun sebebi nedir peki?

Öğrenirken eğlenmek ve kişisel hayallerimize çağ atlatacak bakış açısını kazanmamız gerek. Bunun için yalnızca salt gerçeklerin konuşulduğu bilimsel makaleler değil, edebiyat ve sanatın yardımı ile malzemelerin insan yaşamındaki yerini kavramak bizlere çağı değiştirebilecek bir sonra ki mucizevi malzemenin varlığına inanmamızı sağlar. Bugün Jules Verne’nin Ay’a yolculuk kitabını okuyorsunuzdur, kim bilir belki de birkaç yıl sonra Ay’a gidecek olan uzay aracının üretiminde ya da astronotların giyecekleri kıyafetlerin tasarımında hangi malzemelerin kullanılması gerektiğine karar veren siz olursunuz!

İşte tam da bu yüzden ben de öğrencilikten araştırmacılığa uzanan yaşam yolumda malzemelerin dünyasına kulak verirsek nasıl olur diye epeyce bir düşündüm ve sonucunda ortaya “Malzemelerin Dünyasında İki Yabancı” adlı bir popüler bilim öykü kitabı çıktı. Akademik kaygılarla yazılmış bir eser değil bu. Kitapta yer alan benzetmelerin temel motivasyonu okuyucuya malzeme bilimini tanıtmak, bu alana merak uyandırmak. Geri kalan hikâye ise yaşama tutunmaya çalışırken verilen zorlu mücadelede malzemelerin varlığı ile değişen hayatların olduğunu bizlere göstererek bilincimizde çağ atlatmayı hedefliyor.

İster malzeme bilimci ister mühendis, ressam, öğretmen, öğrenci…ol. Hiç fark etmez. “Kendini, hislerini ve yaşamın sana ne demek istediğini bir kez daha düşünmek için sen de malzemelerin dünyasına davetlisin.”

Merve Üstünçelik Iqbal