120 MW’lık dünyanın en güçlü nükleer buzkıran gemisi hayata geçiyor. Rusya tarafından geliştirilen bu devasa gemi, gerekli finansal desteği alarak inşa sürecini hızlandırmış durumda.
Rusya, nükleer buzkıran teknolojisinde dünyada lider olma hedefine emin adımlarla ilerliyor. Bu doğrultuda, dev nükleer buzkıran gemisi “Rossiya”nın tamamlanması için federal bütçeden gelecek üç yıl içinde yaklaşık 1 milyar dolarlık bir fon ayrıldığı belirtiliyor. “Rossiya”, yeni nesil “Leader” sınıfının öncüsü olacak ve muhtemelen bu sınıfın tek örneği olarak kalacak. 120 MW gücünde bir enerji santraline sahip olacak bu gemi, önceki nesil nükleer buzkıranların gücünü iki katına çıkararak büyük bir atılım gerçekleştirecek.
Deniz Ticareti İçin Kritik Bir Adım
Nükleer buzkıranlar, geminin tahrik sistemine enerji sağlayan yerleşik nükleer enerji santralleriyle çalışıyor. İşletme maliyetleri yüksek olmasına rağmen, özellikle Kuzey Deniz Yolu boyunca dizel yakıtlı buzkıranlara kıyasla önemli avantajlar sunuyorlar. Buz kütlelerini kırmak için gereken devasa enerji, sınırlı yakıt ikmal noktaları ve uzun süreli operasyon gereklilikleri gibi zorluklar dizel gemiler için büyük engeller yaratırken, nükleer buzkıranlar bu zorlukları rahatlıkla aşabiliyor.
Rusya, Sovyetler Birliği döneminden bu yana Kuzey Deniz Yolu’ndaki gemi taşımacılığını kolaylaştırmak ve Arktik üslerine destek sağlamak amacıyla nükleer enerjili buzkıranlar inşa eden ve işleten tek ülke konumunda. 69.700 ton ağırlığındaki “Rossiya”, iki adet RITM-400 reaktörü ile çalışacak. Bu reaktörler sayesinde gemi, 4 metre kalınlığındaki buzları kırabilecek. Bu özellik, mevcut Arktika sınıfı buzkıranların gücünü ikiye katlayarak “Rossiya”yı Arktik deniz taşımacılığında stratejik bir unsur haline getirecek.
Arktik’teki Stratejik Önemi
“Rossiya”, Arktik boyunca yılın her döneminde gemi taşımacılığını kolaylaştırma görevini üstlenecek. 48 metre genişliğindeki bu dev gemi, buza geniş kanallar açarak sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) ve petrol tankerlerinin Rusya’nın Kuzey Deniz Yolu’nun en zorlu bölgelerinden, özellikle Doğu Sibirya ve Çukçi Denizi’nden güvenle geçmesini sağlayacak. Çin’in Arktik’te düzenli konteyner gemi hatları kurma girişimleri göz önünde bulundurulduğunda, “Rossiya” gelecekte bir filo yük gemisine eşlik etme potansiyeline de sahip olacak.
Ancak, “Rossiya”nın denizlerde faaliyete geçmesi için halen uzun bir süre var. İnşası Temmuz 2020’de Rusya’nın Zvezda tersanesinde başlamış olmasına rağmen, önemli gecikmeler yaşandı. Geminin teslimat tarihi başlangıçta 2027 olarak belirlenmişken, bu tarih 2030’a ertelendi ve şu an itibariyle geminin yalnızca %15-20’si tamamlanmış durumda. Ancak, yeni finansman sağlanması bu sürecin hızlanmasına olanak tanıyabilir. Batı’nın uyguladığı yaptırımlar nedeniyle Rus petrolü ve LNG’sinin Avrupa’ya ulaşımı kısıtlandığından, “Rossiya” özellikle kış aylarında Asya pazarlarına, özellikle Çin’e enerji ihracatında kritik bir rol oynayacak.
2030 yılına kadar, Rusya’nın nükleer buzkıran filosunu yöneten Atomflot, Kuzey Deniz Yolu boyunca 13’ü nükleer olmak üzere toplamda 17 buzkıranı devreye sokmayı planlıyor. Şu anda, Atomflot’un filosunda yedi nükleer buzkıran aktif olarak hizmet veriyor.
