Haberler
0

Yeşil Enerji Geçişi: Ağır Yük Taşımacılığında Hidrojen ve Elektrikli Kamyonlar

Karbon Emisyonlarının Azaltılması İçin Yeşil Enerji Geçişi

Karbon Emisyonlarının Azaltılması İçin Yeşil Enerji Geçişi

Dünya genelinde karbon emisyonlarının azaltılması, iklim değişikliği ile mücadelede kritik bir öneme sahiptir. Bu bağlamda, ağır yük taşımacılığında yeşil enerjiye geçiş, sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmak için büyük bir fırsat sunmaktadır. Ağır yük kamyonları, toplam araç sayısının yalnızca yüzde 2’sini oluşturmasına rağmen, taşımacılık emisyonlarının yaklaşık yüzde 30’unu oluşturan önemli bir faktördür. Dolayısıyla, bu araçların yeşil enerjiye geçişinin önemi her geçen gün artmaktadır.

Bu noktada, iki alternatif enerji kaynağı öne çıkmaktadır: elektrikli kamyonlar ve hidrojen yakıt hücreli kamyonlar. Ancak, hidrojenli kamyonların kullanım oranı şu anda istenen seviyenin oldukça altında kalmaktadır. Bu oranın artırılabilmesi için hidrojen depolama teknolojilerinin daha da geliştirilmesi gerekmektedir. Bu nedenle, pek çok laboratuvar ve şirket, hidrojen yakıt hücreleri üzerinde araştırmalar yapmaya devam etmektedir.

Verne: Hidrojen Teknolojisinde Umut Veren Bir Şirket

Bu alanda dikkat çekici çalışmalara imza atan şirketlerden biri, 2020 yılında ABD’de kurulan Verne‘dir. Verne tarafından geliştirilen teknoloji, hidrojen yakıt hücreli ağır araçları daha kullanışlı hale getirebilir. Verne, hidrojenin enerji yoğunluğunu artırmak amacıyla Lawrence Livermore Ulusal Laboratuvarı’nda geliştirilen kriyojenik sıkıştırma teknolojisini kullanmaktadır. Şirket, bu alanda ABD ordusunun desteğini de alarak önemli adımlar atmaktadır.

ABD ordusu, geniş bir ağır araç filosuna sahiptir ve bu filosunu karbon yakıtlardan arındırma hedefindedir. Hidrojenli araçlar, sessiz çalışma özellikleri sayesinde ordu için ideal bir alternatif olarak değerlendirilmektedir. Bu bağlamda, hidrojenli araç projelerine yatırım yapmaya karar veren ABD ordusu, Verne’yi de iş birliği ağına dahil etmiştir.

Kriyojenik Sıkıştırma Teknolojisi

Bu proje kapsamında, Verne, kriyojenik sıkıştırma teknolojisi ile enerji yoğunluğu artırılmış hidrojen tankları geliştirmektedir. Bu tanklar, hem hidrojen yakıt hücreli araçlarda, hem de hidrojenle çalışmak üzere modifiye edilmiş içten yanmalı motorlarda kullanılabilmektedir. Hatta mevcut dizel motorlar, hidrojen-dizel karışımına uygun olarak tasarlanmış sistemlerle de çalışabilmektedir.

Lawrence Livermore Ulusal Laboratuvarı tarafından yapılan açıklamada, ağır araçların ihtiyaç duyduğu yüksek yoğunluklu enerjinin, günümüzde en gelişmiş pillerle bile karşılanmakta zorlandığına vurgu yapılmaktadır. Hidrojen, bu alanda umut vaat eden bir yakıt olarak öne çıkmaktadır. Ancak mevcut hidrojen depolama teknolojileri, enerji yoğunluğu açısından yetersiz kalabilmektedir. Kriyojenik sıkıştırma ile enerji yoğunluğu artırılan hidrojen tankları, bu güç sorununu ortadan kaldırmakta ve dizel depoların yerine sığacak kadar kompakt sistemlerin tasarlanmasına olanak sağlamaktadır.

Lawrence Livermore araştırmacıları tarafından paylaşılan verilere göre, 2023 itibarıyla kriyojenik sıkıştırmayla depolanmış tanklar, enerji yoğunluğu konusunda sıvı hidrojenden yüzde 27 daha iyi performans sergilemektedir. Bu durum, hidrojenin gelecekteki taşıma çözümlerinde önemli bir rol oynaması için umut verici bir gelişmedir.

Benzer yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Fill out this field
Fill out this field
Lütfen geçerli bir e-posta adresi yazın.

Sponsor
Yazılar