Haberler
0

Uzaktaki Galaksilerdeki Devasa Kara Deliklerin Sırları

Uluslararası bir astronom ekibi, uzak bir galaksinin merkezinde yer alan devasa bir kara deliği izleyerek şimdiye kadar keşfedilmemiş özellikler tespit etti. NASA’nın çeşitli misyonları ve diğer gözlemevlerinden elde edilen verileri kullanarak bilim insanları, bu olağanüstü özellikleri inceleme fırsatı buldular. Tespit edilen özellikler arasında, ışığın yaklaşık üçte birine yakın bir hızla hareket eden plazma jetleri ile kara deliğin çevresinden kaynaklandığı düşünülen hızlı ve alışılmadık X-ışını dalgalanmaları bulunuyor.

270 Milyon Işık Yılı Uzaklıkta

Bu dikkat çekici olayın merkezinde, Draco takımyıldızında yer alan ve Dünya’dan yaklaşık 270 milyon ışık yılı uzaklıkta bulunan 1ES 1927+654 isimli bir galaksi yer alıyor. Bu galaksinin merkezinde ise Güneş’in 1,4 milyon katı kütleye sahip bir süper kütleli kara delik bulunmakta. Kara deliğin 2018 yılında sergilediği optik, morötesi ve X-ışını patlamaları, bilim insanlarının dikkatini çekmişti.

Uzaktaki Galaksilerdeki Devasa Kara Deliklerin Sırları

UMBC’den (University of Maryland Baltimore County) Doçent Eileen Meyer, bu patlamaların gözlemler sırasında değişiklik göstermeye başladığını ve o zamandan beri birçok astronom grubunun bu kara deliği yakından takip ettiğini belirtti. Patlama sonrası, kara deliğin yaklaşık bir yıl boyunca sakin bir duruma geçtiği gözlemlendi. Ancak 2023 Nisan ayından itibaren, NASA’nın Neil Gehrels Swift Gözlemevi ve NICER teleskobundan gelen veriler, düşük enerjili X-ışını seviyelerinde aylar süren bir artış olduğunu ortaya koydu.

Plazma Jetlerinin İlk Gerçek Zamanlı Gözlemi

UMBC ve NASA’nın Goddard Uzay Uçuş Merkezi liderliğindeki ekip, bu artışın ardından yeni radyo gözlemleri gerçekleştirdi. Yapılan analizler, güçlü ve son derece sıradışı bir radyo patlamasının devam ettiğini gösterdi. Daha derinlemesine incelemeler, NRAO’nun (National Radio Astronomy Observatory) VLBA’sı (Very Long Baseline Array) ve diğer tesisler aracılığıyla gerçekleştirildi. VLBA’nın yüksek çözünürlük yeteneği sayesinde, kara delikten çıkan plazma jetlerinin son derece detaylı görüntüleri elde edildi. Bu jetlerin toplam boyutunun yaklaşık yarım ışık yılı uzunluğunda olduğu ifade ediliyor.

Astronomlar, canavara dönüşen kara deliklerin neden yalnızca bazılarının güçlü plazma jetleri ürettiği konusunda uzun zamandır kafa yoruyor ve bu gözlemler, bu sorunun yanıtına dair kritik ipuçları sağlayabilir. Meyer, “Bir kara delik jetinin fırlatılması daha önce hiç gerçek zamanlı olarak gözlemlenmemişti. Radyo patlamasından önce X-ışınları arttığında, çıkışın daha önce başladığını ve jetin geçen yılın başlarında patlayana kadar sıcak gaz tarafından görüşümüzden gizlendiğini düşünüyoruz.” dedi.

X-ışınlarındaki Gizemli Dalgalanmalar

XMM-Newton teleskobunun verileri, kara deliğin 2022 ile 2024 arasında çok hızlı X-ışını dalgalanmaları sergilediğini ortaya koydu. MIT’den doktora adayı Megan Masterson, bu dalgalanmaların kara deliğin olay ufku yakınlarındaki bir yörünge cisminden kaynaklanabileceğini öne sürdü. Bu senaryoya göre, her X-ışını artışı ve azalma, bir yörünge turunu temsil ediyor. Eğer bu hareket eden nesne, yörüngede dönen bir cismi temsil ediyorsa, artık ışık hızının yarısında hareket ediyor olabilirdi.

Fakat beklenmedik bir durum gerçekleşti; dalgalanma süresi sabitlendi. Bilim insanları bu sabitlenmeyi gördüklerinde şaşırdıklarını belirtiyorlar ve ekliyorlar: “Ama fark ettik ki, nesne kara deliğe yaklaştıkça, onun güçlü yerçekimi çekimi, yoldaş nesneden madde koparmaya başlayabilirdi. Bu kütle kaybı, kütleçekim dalgalarının çıkardığı enerjiyi dengeleyebilir ve yoldaş nesnenin içe doğru hareketini durdurabilirdi.”

Uzaktaki Galaksilerdeki Devasa Kara Deliklerin Sırları

Peki, bu yoldaş nesne ne olabilir? Küçük bir kara delik doğrudan kara deliğin içine düşerdi ve normal bir yıldız, devasa kara deliğin yakınındaki gelgit kuvvetleriyle hızla parçalanırdı. Ancak ekip, düşük kütleli bir beyaz cücenin — Dünya boyutlarında bir yıldız kalıntısı — kara deliğin olay ufkuna yakın bir mesafede, bir miktar maddesini kaybetse bile sağlam kalabileceğini buldu. Bu hipotezin, gelecekte ESA ve NASA ortaklığıyla geliştirilecek LISA misyonu (Laser Interferometer Space Antenna) ile doğrulanabileceği belirtiliyor.

Benzer yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Fill out this field
Fill out this field
Lütfen geçerli bir e-posta adresi yazın.

Sponsor
Yazılar