Haberler
0

Tesla’nın Karbon Ayak İzi Tartışmaları ve Karbon Kredisi Gelirleri

Tesla’nın Karbon Ayak İzi ve Karbon Kredisi Sistemi Üzerine Yeni Tartışmalar

Tesla'nın Karbon Ayak İzi ve Karbon Kredisi Sistemi Üzerine Yeni Tartışmalar

Elektrikli araç (EV) sektöründe lider konumda bulunan Tesla, çevre üzerindeki olumlu etkisini sık sık dile getiriyor. Şirket, 2023 yılı itibarıyla elektrikli araç filosunun 20 milyon metrik ton karbondioksit eşdeğeri (CO₂e) emisyonunu engellediğini iddia ediyor. Ancak, karbon ayak izi ölçümü ve yönetimi alanında uzmanlaşmış Greenly adlı firmanın yayımladığı son rapor, bu rakamların yüzde 28 ila 49 oranında abartılı olabileceğini ortaya koydu.

Karbon Kredisi Sistemi Nedir?

Karbon Kredisi Sistemi Nedir?

Avrupa Birliği’nin (AB) sıkılaştırdığı karbon emisyonu kuralları, otomobil üreticilerini daha çevreci araçlar üretmeye zorlamakta. Ancak, içten yanmalı motor (ICE) araç üreten markaların bu kurallara tam anlamıyla uyması pek mümkün olmuyor. Bu noktada karbon kredisi sistemi devreye giriyor. Bu sistem, sıfır emisyonlu elektrikli araçlar üreten şirketlerin, fazla karbon kredisi kazanarak bu kredileri emisyon hedeflerine ulaşamayan diğer firmalara satmasına olanak tanıyor. Örneğin, Toyota, Stellantis, Mazda ve Subaru gibi büyük otomotiv markaları, başta Tesla olmak üzere elektrikli araç üreticileriyle iş birliği yapıyor.

Tesla’nın Emisyon Hesaplama Yöntemi

Tesla, karbon emisyonlarını azaltma hesaplamalarını içten yanmalı motorlu araçlarla karşılaştırarak gerçekleştiriyor. Şirket, içten yanmalı motorlu araçların ABD’de 1.6 kilometre başına ortalama 445 gram CO₂e, Avrupa’da ise 459 gram CO₂e salınım yaptığını varsayıyor. Tesla, elektrikli araçların enerji tüketimine bağlı olarak ABD’de 1.6 kilometre başına 116 gram CO₂e emisyon saldığını belirtirken, Greenly ise Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) verilerine dayanarak bu değerin 206 gram CO₂e olduğunu savunuyor. Tesla, bir içten yanmalı motorlu aracın üretiminin 10 metrik ton CO₂e, elektrikli aracın ise özellikle batarya üretimi nedeniyle 20 metrik ton CO₂e yaydığını ifade ediyor. Bu hesaplamalar sonucunda Tesla, içten yanmalı araçların elektrikli araçlarla değiştirilmesinin 2023 yılında 20 milyon metrik ton emisyonu önlediğini iddia ediyor.

Tesla’nın Hesaplamalarındaki Sorunlar

Greenly, Tesla’nın emisyon hesaplamalarını bağımsız verilerle yeniden analiz ederek önemli tutarsızlıklar buldu. Tesla’nın içten yanmalı motorlu araçlar için kullandığı emisyon faktörlerinin, örneğin Birleşik Krallık’taki büyük dizel araçların standart değeri olan 415 gCO₂e/mil’den daha yüksek olduğunu göstermektedir. Bu durum, Tesla’nın önlenen emisyonları olduğundan fazla göstermiş olabileceğini düşündürüyor. Tesla’nın ABD için mil başına 116 gCO₂e olarak belirlediği değer, IEA verilerine göre 206 gCO₂e’ye çıkıyor, bu da şarj işleminin neden olduğu karbon ayak izinin küçümsendiği anlamına geliyor. Tesla, araçlarının 17 yıl boyunca yaklaşık 320.000 kilometre yol kat edeceğini öngörüyor. Ancak Greenly, bu mesafenin de abartılı olduğunu belirtiyor. Dolayısıyla, önlenen emisyonların 6,9 milyon metrik tona kadar düşeceğini ifade ediyor. Revize edilen hesaplamalar sonucunda Greenly, Tesla’nın gerçekten önlediği emisyon miktarını 10,2 ila 14,4 milyon metrik ton arasında hesaplıyor.

Tesla’nın Karbon Kredisi Gelirleri Üzerindeki Etkisi

Tesla'nın Karbon Kredisi Gelirleri Üzerindeki Etkisi

Bu hesaplamalar son derece önemli. Çünkü Tesla, bu karbon hesaplamalarını temel alarak karbon kredisi biriktiriyor. Bu krediler, Tesla için büyük bir gelir kaynağı oluşturuyor. Şirket, bu kredileri hala fosil yakıtlı araç üretmeye devam eden şirketlere satıyor. Özellikle AB’deki üreticiler, bölgedeki sıkı düzenlemelere uymak için Tesla’dan karbon kredileri satın almak zorundalar. Bunun yanı sıra, bu durum bir güven sorununu da beraberinde getiriyor. Kamu ve kurumların elektrikli araçlar hakkında doğru emisyon bilgilerine ulaşabilmesi önem taşıyor. 2017’den bu yana karbon kredisi satışlarından 10,4 milyar dolardan fazla gelir elde eden Tesla, bu alandaki güvenilirliğini kaybederse ciddi mali kayıplarla karşılaşabilir. Geçtiğimiz yıl, kredilerden 2,76 milyar dolar gelir elde eden şirket, bu kâr sayesinde özellikle düşük araç marjlarının bulunduğu yıllarda güçlü kalmayı başardı. Eğer Tesla’nın emisyon iddialarının abartıldığı tespit edilirse, karbon kredisi satışlarının güvenilirliği büyük bir darbe alabilir. Bu alandaki düzenlemelerin daha da katı hale gelmesi mümkün. Eğer Tesla, emisyon azaltımlarını abartmışsa, yasal düzenlemelerle karşı karşıya kalabilir; bu da para cezalarına veya teşvik programlarına erişimin kaybedilmesine yol açabilir. Tüm bunların yanı sıra, Tesla’nın AB’de hızla düşen satışları nedeniyle buradaki gelirlerinde de düşüş yaşaması muhtemel. Bu durum, firmanın karbon kredisi havuzlama planını da doğrudan tehdit edebilir. Eğer Tesla, bu yıl yeterince araç satamazsa, Stellantis ve diğer şirketlere vaat ettiği karbon kredilerini sağlayamayabilir.

Benzer yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Fill out this field
Fill out this field
Lütfen geçerli bir e-posta adresi yazın.

Sponsor
Yazılar