Mars’a Yolculuk: Nükleer Elektrikli Tahrik Sistemi
NASA’ya göre, Mars’a tek yönlü bir yolculuk yapmak isterseniz bu süreç yaklaşık dokuz ay sürecektir. Ancak, eve dönüş yolculuğunu gerçekleştirebilmek için Dünya ve Mars’ın uygun bir konumda olması adına yaklaşık üç ay beklemeniz gerektiğinden, gidiş-dönüş toplamda yaklaşık 21 ay sürecektir. Şu anda NASA, bu süreyi kısaltacak nükleer elektrikli tahrik sistemi üzerinde çalışmaktadır.
Ancak bu teknolojiyi hayata geçirmek için uzaya futbol sahası büyüklüğünde bir radyatör göndermek gerekecek.
Nükleer Tahrik İçin Benzersiz Yaklaşım
NASA, nükleer elektrikli itki sistemi (NEP) için kullanılacak olan bu devasa radyatörü uzayda robotlar aracılığıyla monte etmeyi planlıyor. Bu devrim niteliğindeki proje, “MARVL” (Modüler Assembled Radiators for Nuclear Electric Propulsion Vehicles) adıyla anılmaktadır. Proje, NASA’nın çeşitli merkezlerinin yanı sıra Boyd Lancaster gibi dış ortakların iş birliğiyle yürütülmektedir ve nükleer itki teknolojisinin kritik bir parçasını daha yönetilebilir ve modüler bir yapıya dönüştürmeyi hedeflemektedir.
NEP sisteminin karşılaştığı en büyük zorluklardan biri, nükleer reaktör tarafından üretilen atık ısının etkin bir şekilde uzaya salınmasıdır. Bu amaçla, kullanılacak radyatör dizisinin, yerleştirildiğinde futbol sahası uzunluğunda bir yapıya ulaşması gerekmektedir. Ancak, böyle büyük bir yapıyı roketle uzaya taşımak ciddi bir lojistik ve mühendislik problemi yaratmaktadır.
NASA’nın çözümü ise oldukça basit ama dahiyane bir yaklaşım içeriyor: Radyatörü tek parça halinde göndermek yerine, modüller halinde fırlatıp uzayda robotlarla birleştirmek. Bu yöntem, birden fazla fırlatma gerektirse de roket parçalarının boyut ve ağırlık sınırlamalarını aşmayı mümkün kılmaktadır.
Uzaya taşınan MARVL modülleri, robotlar tarafından birleştirildikten sonra, bir sıvı metal soğutucu (örneğin sodyum-potasyum alaşımı) devreye girecektir. Bu soğutucu, NEP sisteminin ürettiği atık ısının radyatör panelinden dışarı atılmasını sağlayarak sistemin verimliliğini artıracaktır.
NASA Langley Araştırma Merkezi’nde projeye mentorluk yapan Julia Cline, MARVL’in yalnızca radyatörlerin değil, genel olarak uzay aracı tasarım süreçlerinin yeniden düşünülmesine yol açabileceğini vurgulamaktadır. MARVL projesi, tam ölçekli bir nükleer uzay aracının geliştirilmesi için henüz erken bir adım olsa da, uzay araştırmaları için kritik bir bulmacanın parçalarını yerine oturtma aşamasındadır.
Uzayda robotlarla montaj yapma fikri, gelecekte sadece Mars’a değil, çok daha uzak noktalara yapılacak yolculuklar için de yeni kapılar açabilir. NASA, bu öncü proje için önümüzdeki iki yıl boyunca erken aşama araştırmalara finansman sağlamış durumdadır. Dolayısıyla bu proje, sadece bir fikir olmaktan daha fazlası olarak değerlendirilmektedir. En nihayetinde, belki de bu proje hiçbir zaman gerçekleşmeyecek, ancak buradan elde edilecek bilgiler, yeni nesil araçların gelişimine önemli katkılar yapma potansiyeli taşımaktadır.