Bilim insanları, kimyada 100 yıllık bir kuralı çiğneyerek “anti-Bredt olefin” olarak bilinen, üç boyutlu ve son derece kararsız bir molekül türünü sentezlemeyi başardı. Bu molekül, daha önce kimyada imkansız kabul edilen bir yapıyı temsil ediyor ve yeni keşfedilen bu bileşik sınıfı, bilim insanlarının kimyasal süreçlere dair önemli bilgiler edinmelerine olanak sağlıyor. Ayrıca, bu moleküller ilaç tasarımı gibi farklı alanlarda yenilikçi çözümlerin önünü açabilir.
Bu keşif, Bredt kuralı olarak bilinen kimyasal bir prensibin ihlalini içeriyor. Bredt kuralı, bisiklik (çift halkalı) yapılarda çift bağların belirli pozisyonlarda olmaması gerektiğini öne sürer. 20. yüzyılın başlarında Alman kimyager Julius Bredt, bisiklik yapılara sahip moleküllerin yapısını araştırırken, bu tip moleküllerin köprü başı olarak adlandırılan noktalarında çift bağ bulunmasının molekülü aşırı derecede kararsız hale getireceğini öngördü. Bu nedenle, köprü başı karbon atomu ve ona bağlı diğer atomlar aynı düzlemde yer almadığında, çift bağın oluşumunu imkansız kabul etti.
Anti-Bredt molekülleri ise bu kuralı ihlal ediyor ve çift bağlar köprü başı pozisyonunda yer alıyor. Olefin olarak bilinen bu moleküller, çift bağların bulunduğu karbon atomlarını içeriyor ve çift bağların kararlılığını artırmak için özel bir yapısal düzenlemeye sahip. Olefinler normalde düzlemsel yapılarda yer alsa da, anti-Bredt olefinleri bu düzlemi bozarak üç boyutlu bir yapı sergiliyor.
Los Angeles Kaliforniya Üniversitesi’nden (UCLA) organik kimyager ve çalışmanın baş yazarı Luca McDermott, “Bir şeyin kesinlikle imkansız olduğunu söyleyen bir kural varsa, belki de doğru çözüm yolunu henüz düşünmemişsinizdir. Eğer doğru çözümü bulursanız, bu aslında düşündüğünüz kadar zor olmayabilir” diyerek bu keşfin önemine dikkat çekiyor. McDermott ve ekibinin bu çalışması, aslında bilim dünyasında uzun süredir var olan bazı kuralların aşılabileceğini gösteriyor ve bu da kimya araştırmalarında yeni olasılıklara kapı aralıyor.
Bu keşif, sadece akademik anlamda bir başarı değil, aynı zamanda uygulamalı kimyada da büyük bir potansiyel taşıyor. Anti-Bredt moleküllerinin üretimi, kimyasal reaksiyonların sınırlarını yeniden tanımlayarak ilaç tasarımı gibi alanlarda daha önce düşünülmeyen yapılarla çalışmanın önünü açabilir. Bu moleküllerin kararsız yapıları, özellikle ilaçların vücutta nasıl davranacağını kontrol etmek isteyen araştırmacılar için ilginç bir fırsat sunabilir.