Haberler
0

Kadınlardan Oluşan İlk Uzay Ekibi ve Canan Dağdeviren’in Çığır Açan Buluşu

Dün Tarihin İlk Tamamı Kadınlardan Oluşan Uzay Ekibi ve Canan Dağdeviren’in Uzay Yolculuğu

Dünyada ilk kez, bütün üyeleri kadınlardan oluşan bir uzay ekibi, uzay seyahatine çıkmak üzere yola çıktı. Bu tarihi görevi gerçekleştiren ekip, uluslararası alanda büyük ilgi topladı. Aynı zamanda, Türk bilim insanı Doç. Dr. Canan Dağdeviren’in geliştirdiği yeni nesil teknolojik cihazlar da bu uzay yolculuğuna eşlik etti. Bu önemli gelişme, kadınların bilim ve teknolojideki rolünü pekiştirirken, insanlık tarihinde yeni bir sayfa açtı.

Dün Tarihin İlk Tamamı Kadınlardan Oluşan Uzay Ekibi ve Canan Dağdeviren’in Uzay Yolculuğu

ABD’de Massachusetts Institute of Technology (MIT) bünyesinde çalışan Türk bilim insanı Dağdeviren, geliştirdiği yenilikçi giyilebilir ultrason cihazını uzaya göndermeyi başardı. Bu cihaz, özellikle meme kanserinin erken teşhisinde devrim yaratacak özelliklere sahip. Elektronik sütyen şeklinde tasarlanan bu ultrason cihazı, meme dokusu üzerinde baskı yapmadan, rahatlıkla kullanılabiliyor ve hastalıkların erken saptanmasına imkan tanıyor. Kullanıcılar, herhangi bir ek cihaz kullanmadan, günlük yaşamları sırasında meme sağlıklarını takip edebiliyorlar.

Ultrason yöntemi ile radyasyon içermeyen bu tarama teknolojisi, daha küçük boyutlara getirilerek maliyetlerin düşürülmesi ve erişimin kolaylaştırılması üzerinde çalışmalar devam ediyor. Bu cihaz, 0,3 santimetre çapında kistleri tespit edebiliyor ve 8 santimetre derinliğe kadar görüntüleme yapabiliyor. Mamografi yönteminin yanı sıra, bu yeni teknolojinin kullanımıyla meme kanseri teşhisi daha erken ve erişilebilir hale geliyor. Çünkü, kadınlar artık her gün ultrason taraması yapabiliyor ve böylece yılda yaklaşık 11 milyon kadının hayatını kurtarması bekleniyor.

Dağdeviren’in bu önemli projesiyle ilgili olarak yaptığı sosyal medya paylaşımında şu ifadeler yer aldı: “Tarihe not düşülsün: Bugün, 14 Nisan 2025. Atatürk Cumhuriyeti’nin herkes için eşit olan eğitim sisteminde yetişmiş biri olarak, giyilebilir ultrason cihazımı uzaya gönderdim — tarih boyunca ilk kez, tamamen kadınlardan oluşan bir uzay ekibi ile. Bu bir başlangıç. Dedelerimin ve nenelerimin, kimsesizlerin kimsesiydi cumhuriyet. Geliştirdiğimiz teknolojiyi, adaletsizliğe ve zulme uğrayan tüm canlılara armağan ediyorum; yalnız değilsiniz. Mücadeleniz, yıldızlar gibi parlamaya ve yol göstermeye devam edecek. Evet, istikbal göklerdedir.”

Bu tarihi yolculukta, Amazon’un kurucusu Jeff Bezos’un sahibi olduğu Blue Origin uzay şirketi tarafından düzenlenen seferde, kadınlar oluşan ekip önemli bir başarıya imza attı. Katılanlar arasında ABD’li ünlü şarkıcı Katy Perry, Jeff Bezos’un nişanlısı eski gazeteci Lauren Sanchez, gazeteci Gayle King, NASA’dan eski roket bilimcisi Aisha Bowe, bilim insanı Amanda Nguyen ve film yapımcısı Kerianne Flynn bulunuyordu. Bu kadın ekibi, Teksas’tan uzaya çıktı ve başarıyla geri döndü.

Dün Tarihin İlk Tamamı Kadınlardan Oluşan Uzay Ekibi ve Canan Dağdeviren’in Uzay Yolculuğu

Dr. Canan Dağdeviren’in Hayatı ve Bilimsel Yolculuğu

1985 yılında İstanbul’da doğan Canan Dağdeviren, eğitim hayatına Kocaeli’de başladı. İlk ve orta öğrenimini tamamladıktan sonra, Hacettepe Üniversitesi Fizik Mühendisliği bölümüne adım attı. 2009 yılında Sabancı Üniversitesi’nde Malzeme Bilimi ve Mühendisliği alanında yüksek lisansını tamamladı. Aynı yıl, Amerika’da eğitim almak üzere kazandığı Fulbright bursu ile ABD’ye gitti ve 2014 yılında Illinois Üniversitesi’nde doktora eğitimini bitirdi.

Dr. Canan Dağdeviren’in Hayatı ve Bilimsel Yolculuğu

Doktora sürecinde, fizik, elektronik, kimya, malzeme bilimi, mekanik ve tıp alanlarını kapsayan geniş bir yelpazede çalışmalar yaptı. Çalışmaları arasında, esnek ve vücuda uyum sağlayan, giyilebilir elektronik cihazlar geliştirmek yer aldı. Bu alanda yaptığı çalışmalarla, giyilebilir kalp pili, pili olmayan kalp çipi, cilt kanseri teşhis cihazları, beyin iğneleri ve sindirilebilir sensörler gibi önemli teknolojilere imza attı. Şu anda Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) Media Lab’da kendi laboratuvarını kuran ilk Türk bilim insanı olarak çalışmalarını sürdürüyor. Ayrıca, Harvard Üniversitesi’nde genç akademi üyeliği bulunmaktadır.

Başarıları sayesinde, Forbes dergisinin “30 yaşın altındaki 30 bilim insanı” listesine adını yazdıran Dağdeviren, aynı zamanda genç yaşta Nobel’e benzer kabul edilen Science & SciLifeLab Tıp Ödülü’nü kazandı. Geliştirdiği teknolojiler ve bilimsel çalışmalarla, gençlere ve bilim dünyasına ilham kaynağı olmaya devam ediyor.

Dr. Canan Dağdeviren’in Hayatı ve Bilimsel Yolculuğu

Canan Dağdeviren’in Geliştirdiği İnovatif Teknolojiler

1. PZT Tabanlı Esnek Kalp Pili (Flexible Piezoelectric Energy Harvester)

Amaç: Kalbin atışlarından elektrik enerjisi üretip, kalp pilinin kendi kendine enerji sağlayan sistem haline gelmesini sağlamak.

Nasıl çalışır?

  • Kurşun Zirkonat Titanyat (PZT) adlı piezoelektrik malzeme kullanılır.
  • Bu malzeme, mekanik baskı uygulandığında elektrik üretir ve kalbin titreşimlerini algılar.
  • Dağdeviren’in tasarladığı cihaz, kalp atışlarının titreşimlerini yakalar ve elektrik enerjisine dönüştürür.
  • Bu enerji, implant edilen kalp pilleri gibi cihazlara güç sağlar ve uzun vadeli kullanım imkanı sunar.

Devrimsel yönü: Geleneksel kalp pillerinin yaklaşık 5-10 yıl sonra değiştirilmesi gerekirken, bu teknoloji sayesinde pil ömrü neredeyse sınırsız hale gelir.

2. Giyilebilir ve Esnek Biyosensörler (Conformable Sensor Technologies)

Amaç: Ciltle uyum sağlayabilen, ultrathin ve esnek sensörler aracılığıyla sağlık verilerinin gerçek zamanlı takibini mümkün kılmak.

Özellikler:

  • Deride neredeyse görünmez olan, kıvrımlı yüzeylere uyum sağlayan yapıda.
  • Nabız, sıcaklık, ter içeriği gibi fizyolojik parametreleri algılayabilir.
  • Kablosuz veri aktarımıyla, veriler anlık olarak telefon veya bilgisayara iletilebilir.

Kullanım alanları:

  • Parkinson hastalığı: Titreşim ve hareketleri hassas şekilde ölçerek tanı ve tedavi sürecine destek sağlar.
  • Kanser tedavisi: Vücutta tepki ve değişiklikleri izleyerek tedavi süreçlerini optimize eder.
  • Günlük sağlık takibi: Sporcular, yaşlılar ve bebekler gibi farklı gruplar için sürekli sağlık monitörlüğü sağlar.

3. Akıllı İlaç Salınımı Yapan Gelişmiş Sistemler

Amaç: İlaçların doğrudan hastalıklı bölgeye, kontrollü ve hedefli şekilde verilmesini sağlayan teknolojiler geliştirmek.

Nasıl çalışır?

  • İmplant edilebilir, esnek ve uyumlu cihazlar tasarlanır.
  • Belirli sıcaklık, elektriksel uyarı veya zamanlama ile ilacı aktif hale getirir.
  • İlaç, yalnızca hedeflenmiş bölgede ve doğru dozda salınır, böylece yan etkiler azalır.

Faydaları:

  • Sistemik yan etkiler, kemoterapi gibi tedavilerde görülen yan etkiler önemli ölçüde azalır.
  • İlaç tedavisi, daha etkili ve kontrollü hale gelir.

4. Cilt Üzerine Yapıştırılan Elektronik Dövmeler

Amaç: Deriye yapıştırılan, ultra ince ve şeffaf elektronik dövme tarzı sensörlerle sürekli sağlık izleme imkanı sunmak.

Detaylar:

  • Çok ince, esnek ve ciltle bütünleşen yapıda olup, uzun süreli kullanıma uygun.
  • Biyouyumlu malzemelerden üretilir ve konforlu bir kullanım sağlar.
  • Giyilebilir teknolojilere entegre edilebilir; örneğin, akıllı tişörtler veya saatlerle birlikte çalışabilir.

Benzer yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Fill out this field
Fill out this field
Lütfen geçerli bir e-posta adresi yazın.

Sponsor
Yazılar