Haberler
0

Elon Musk: Süper Kahraman mı, Süper Kötü mü?

Elon Musk, teknoloji dünyasında bir zamanların dahi çocuğu olarak parlayan bir figürdü. Elektrikli araçlarla fosil yakıt bağımlılığını sona erdirmeye çalışan, insanlığın Mars’ı kolonileştirme hayalleri kuran ve beyin-bilgisayar arayüzleri geliştiren bir vizyoner… Ancak son yıllarda Musk’ın kamu imajının giderek değiştiğini gözlemliyoruz. Sosyal medya üzerindeki cesur çıkışları, politik tartışmalara olan katılımı ve iş dünyasındaki agresif stratejileri, onu kahraman mı yoksa bir süper kötü mü olduğu sorusunun merkezine yerleştiriyor.

Superman olarak nitelendirilebilecek Musk, Tesla ile otomotiv endüstrisini köklü bir şekilde değiştirmiş, elektrikli araçları geleceğin ulaşım modeli haline getirmiştir. SpaceX ile uzay taşımacılığını özel sektöre açarak Mars’a insan göndermeyi hedefleyen bir sistem kurmuştur. Aynı zamanda Neuralink ile beyin-bilgisayar arayüzlerini geliştirerek, insan zihninin sınırlarını genişletmeye ve felçli hastaların engellerini aşmalarına yardımcı olmaya çalışmaktadır. Starlink projesiyle tüm dünyaya hızlı internet sunmayı amaçlamakta, hatta Tesla bünyesinde insansı robotları hayata entegre etme planları yapmaktadır. Bütün bu girişimleri, onu insanlığın sınırlarını zorlayan ve geleceği şekillendiren bir figür haline getiriyor.

Musk’ın destekçileri, onun yenilikçi projelerinin ve girişimlerinin insanlık için büyük bir kazanım olduğunu savunuyor. Onun perspektifine göre dünya büyük sorunlarla mücadele ediyor ve radikal çözümlere ihtiyaç duyuyor. Bu çözümleri sunan ve ilerlemeyi hızlandıran bir figür olarak, tıpkı Superman gibi insanlığın kaderini değiştirebilecek kadar güçlü bir karakter olduğunu öne sürüyorlar.

Lex Luthor Ancak son yıllarda Musk’ın tutumları ve eylemleri, onu iyi niyetli bir vizyonerden ziyade, dünyayı kendi çıkarları doğrultusunda yönlendiren bir figür olarak eleştirilmeye başladı. Twitter’ı (şimdi X) satın aldıktan sonra yaptığı değişiklikler, ifade özgürlüğü tartışmalarını beraberinde getirdi. Hükümetlerle ve medya ile yaşadığı tartışmalar, onun yalnızca teknolojik yeniliklerle değil, küresel politika ve ekonomiyle de ciddi bir güç mücadelesi içinde olduğunu gösteriyor. Özellikle, DOGE (Hükümet Verimliliği Departmanı) ile birlikte Musk, federal bütçeler üzerinde eşine az rastlanır bir etkiye sahip oldu. Başta maliyet azaltma girişimi olarak tasarlanan DOGE, Musk’ın ve milyarder arkadaşı Vivek Ramaswamy’nin liderliğinde şekillendi; ancak Ramaswamy daha sonra bu yapıdan ayrıldı ve Musk burada tek başına güç sahibi oldu.

DOGE’nin varlığı, Musk’ın desteklediği Başkan Donald Trump’ın iktidara gelmesiyle daha da güç kazandı. Trump’ın başkanlık yarışını kazanmasının ardından, Tesla hisselerine önemli miktarda yatırım yapıldı zira Musk’ın şirketleri federal hükümetle derin ilişkiler kurmuş durumda. Tesla’nın hisseleri son 6 ayda %83 oranında bir artış göstermiştir. Bu, Musk’ın Trump’ın başkanlığına yaptığı yatırımın muazzam bir getirisi olarak değerlendiriliyor. Ancak Musk, bu getirilerle yetinmek istemiyor gibi görünüyor. Zira özellikle Avrupa’da, özellikle Almanya’daki aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) Partisi’ne verdiği destek, bu durumu açıkça ortaya koyuyor.

Elon Musk: Süper Kahraman mı, Süper Kötü mü?

Musk’ın birkaç yıl önceki imajına kıyasla, günümüzdeki algı değişikliği halkın tutumunu da etkilemiş durumda. Reuters’in haberine göre, İsveçlilerin Tesla’ya olan olumlu bakış oranı, Trump’ın göreve başlamasının ardından %11’e kadar düştü. Oysaki Tesla’nın Model Y’si, geçen yıl hem İsveç hem de Norveç’te en çok satan otomobil olarak kaydedilmişti. Bu, oldukça çarpıcı bir durum. Avrupa genelinde %50’ye yakın bir düşüş yaşandığı belirtiliyor ve bu düşüşte Musk’ın söylemleri ile davranışlarının etkisi yadsınamaz. Ancak, Musk’ın tek sorumlu olduğunu söylemek de haksızlık olur; zira yeni Model Y’nin piyasaya girmesi ve insanlar tarafından beklenmesi de bu durumu etkilemektedir.

Elon Musk: Süper Kahraman mı, Süper Kötü mü?

Gerçek şu ki, Musk, bulunduğu konum itibarıyla belki de daha önce hiç kimsenin sahip olmadığı bir güce ulaşmış durumda. Küresel bir medya platformu, uydular ve uzay gemileri, Starlink üzerinden sunulan internet erişimi, Tesla üzerinden elektrikli araç dünyası ve Grok ile yapay zeka alanındaki çalışmaları elinde tutuyor. Üstelik X platformuna bir bankacılık ve ödeme sistemi entegre ederek işlerini daha da geliştirmek istiyor. Tüm bu özellikleriyle, üstün teknoloji bilgisi ve servetini kullanarak dünyayı ele geçirmeye çalışan Superman’in zeki baş düşmanı Lex Luthor’a benzer bir konuma geliyor.

2015 yılında, Stephen Colbert’ın sunduğu The Late Show programına katılan Musk’a “Dünyayı kurtarmaya mı çalışıyorsunuz?” sorusu yöneltilmişti. Musk, bu soruya hafifçe mırıldanarak, “Yani, iyi şeyler yapmaya çalışıyorum, evet, dünyayı kurtarmak değil…” diye yanıt verdi. Colbert araya girerek, “Ama iyi şeyler yapıyorsun ve milyardersin” diyerek Musk’a dikkat çekti. Musk başını sallayarak ‘Evet’ diye yanıtladı. Colbert, “Bu biraz süper kahraman ya da süper kötü adam olmak gibi görünüyor. Birini seçmek zorundasın” dedi. Musk duraksadı ve yüzü oldukça ifadesizdi. O günden bu yana tam on yıl geçti ve olaylar büyük ölçüde değişti: Daha çok Lex Luthor, daha az Tony Stark.

Belki de Musk’ın etrafında dönen her şey, insanların onu tam anlamıyla tanıyamamasından kaynaklanıyor. Walter Isaacson tarafından kaleme alınan biyografisinde Musk için bazı ilginç tanımlamalar yer alıyor: “Tam kontrol istemek onun doğasında vardı”, “Günlük nezaket, sıcaklık ve sevilme arzusunu üreten duygusal reseptörlere sahip değildi.” Isaacson, Musk’ın hayat hikayesinin son satırlarında, “Bazen büyük yenilikçiler, tuvalet eğitimine direnen, risk arayan erkek çocuklarıdır. Pervasız, gülünç ve hatta bazen toksik olabilirler. Aynı zamanda çılgın da olabilirler. Dünyayı değiştirebileceklerini düşünecek kadar çılgın” diyor. Isaacson, biyografisinde Musk’ın “dramaya bağımlı” olduğunu da vurguluyor. Belki de paranın motive edemediği Musk, insanlık için belirlediği bu hedeflerden kaynaklanan şöhret tarafından yönlendiriliyor. Ve bu şöhret, onu giderek daha da yozlaştırıyor olabilir.

Elon Musk: Süper Kahraman mı, Süper Kötü mü?

Benzer yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Fill out this field
Fill out this field
Lütfen geçerli bir e-posta adresi yazın.

Sponsor
Yazılar