Brezilya’da Önemli Bir İhracat Başarısı
Brezilya’da düzenlenen LAAD Savunma ve Güvenlik Fuarı, ülkemizin savunma sanayii alanındaki uluslararası başarılarını sergilemesi açısından büyük bir platform oldu. Bu fuara katılan Kale Grubu şirketlerinden Kale Jet Motorları, Türkiye’nin ilk jet motoru ihracatını gerçekleştirerek önemli bir başarıya imza attığını duyurdu.
Firma tarafından yapılan açıklamada, Türkiye’nin savunma sanayisinde bir ilke imza atıldığı belirtildi. Kale Jet Motorları, sosyal medya hesapları üzerinden şu ifadelere yer verdi: “Brezilya’da gerçekleştirilen LAAD Savunma ve Güvenlik Fuarı’nda, Brezilyalı SIATT şirketi ile KTJ-3200 Turbojet Füze Motoru ihracatı ve tedarikine yönelik bir sözleşme imzaladık.”
Sözleşmenin detayları henüz kamuoyuna açıklanmış değil, ancak Brezilya merkezli SIATT şirketi ile yapılan bu anlaşma, Kale’nin motorlarının MANSUP-ER Seyir Füzesi’ne entegre edilerek kullanılmasını sağlayacak. Türkiye’nin ilk turbojet motoru olma özelliğini taşıyan KTJ-3200, şu anda iki farklı varyantıyla TÜBİTAK-SAGE tarafından geliştirilen SOM ve Roketsan tarafından geliştirilen Atmaca seyir füzelerine güç sağlıyor.
KTJ-3200, 330 mm çapı ve 50 kilogram ağırlığı ile 3200 newtona kadar itki üretebiliyor. Seri üretim ve teslimat sürecinde olan bu motor, füzelerin üzerinde gerçekleştirilen testlerden elde edilen bilgi birikimiyle birlikte, firma tarafından daha farklı ve güçlü turbojet motorların geliştirilmesi yönünde de çalışmalar yürütülüyor.
Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. Haluk Görgün, ihracat konusundaki düşüncelerini şu şekilde ifade etti: “Brezilya’da düzenlenen LAAD Defence & Security Fuarı kapsamında; yerli ve milli imkanlarla türbinli füze motorları geliştiren Kale Jet Motorları firmamız, Brezilyalı savunma sanayii firması SIATT ile turbojet füze motoru ihracatına yönelik sözleşme imzaladı. Bu anlaşma, yalnızca bir ihracat başarısı değil; aynı zamanda Türkiye’nin yüksek teknolojiye dayalı, katma değeri yüksek ürünler geliştirme ve küresel rekabet gücünü artırma vizyonunun somut bir tezahürüdür. Türk savunma sanayii artık yalnızca kendi ihtiyaçlarını karşılamakla kalmayıp, dost ve müttefik ülkelere de ileri teknolojili sistemler sunan bir yapıya ulaşmıştır.”