Almanya’nın Füzyon Enerjisi Adımı
Almanya, temiz enerji alanında önemli bir hamle daha gerçekleştiriyor. Füzyon enerjisi girişimi Focused Energy, Alman enerji devi RWE ile iş birliği yaparak Hessen eyaletinde bulunan eski Biblis Nükleer Santrali sahasında 1 gigavat (GW) kapasiteli bir füzyon santrali kurmayı planlıyor. Yapılan anlaşmaya göre, pilot tesisin 2035 yılına kadar faaliyete geçmesi hedefleniyor.
Füzyon enerjisi, Güneş gibi yıldızlarda gerçekleşen enerji üretim sürecini Dünya koşullarında taklit ederek temiz, güvenli ve neredeyse sınırsız bir enerji kaynağı sunmayı vaat ediyor. İki atomun aşırı yüksek sıcaklıklarda kaynaşmasıyla enerji açığa çıkaran bu yöntem, fosil yakıtların aksine karbon salınımı yapmıyor ve nükleer fisyon santrallerinde olduğu gibi uzun ömürlü radyoaktif atık üretmiyor. Ayrıca, nükleer erime gibi yıkıcı riskleri de barındırmıyor.
Focused Energy’nin Yenilikçi Yaklaşımı
Focused Energy, füzyon enerjisini ticari ölçekte üretmeyi amaçlayan bir girişim olarak dikkat çekiyor. Darmstadt Teknik Üniversitesi ve National Energetics tarafından kurulan şirketin Almanya’nın Darmstadt kentinde ve ABD’nin San Francisco şehrinde ofisleri bulunuyor. Şirketin füzyon enerjisi yaklaşımı, doğrudan tahrikli lazer atalet füzyonu (direct-drive laser inertial fusion) olarak adlandırılan yenilikçi bir yönteme dayanıyor.
Bu yöntemde, yoğunlaştırılmış bir proton ışını kullanılarak döteryum/trityum yakıt kapsülleri ateşleniyor ve füzyon tepkimeleri başlatılıyor. Şirket, bu tekniğinin net-pozitif füzyon gücü olasılığını gösteren ilk teknik olduğunu iddia ediyor. Lazer teknolojisi açısından önemli bir gelişme, ABD’deki Ulusal Ateşleme Tesisi (NIF) tarafından 2022 yılında elde edilen başarıdır. NIF, füzyon tepkimelerinden elde edilen enerjinin, tepkimeye giren enerjiden fazla olduğu “bilimsel kazanç” olarak adlandırılan önemli bir başarıya imza attı. Ancak bilim insanları, bir sonraki hedef olarak “mühendislik kazancı” sağlamayı amaçlıyor; bu, yalnızca tepkimeden değil, aynı zamanda lazerleri çalıştırmak ve tesisi işletmek için harcanan enerjiden daha fazla enerji üretmek anlamına geliyor.
Şirketin CEO’su Scott Mercer, kendi lazer tabanlı yöntemlerinin ABD laboratuvarlarında kullanılanlardan 30 kat daha verimli olduğunu ifade etti. Mercer, bu anlaşmanın küresel füzyon enerjisi arz zincirini oluşturma yolunda önemli bir adım olduğunu da belirtti. 1 GW’lık füzyon tesisinin maliyetinin ise 5 ila 7 milyar avro arasında olması bekleniyor ve sonraki ticari santrallerde maliyetin düşürülmesi hedefleniyor.
Biblis ve yeni füzyon santralinin bulunduğu Hessen eyaleti, füzyon araştırma ve geliştirmesi için 20 milyon avro bütçe ayırmış durumda. Almanya, 2011 yılında Fukuşima nükleer felaketi sonrası aldığı kararla nükleer enerjiye kademeli olarak veda etmişti. RWE, 2017’den bu yana Biblis Nükleer Santrali’ni kademeli olarak sökme işlemlerini sürdürüyor. Ancak, hükümetin füzyon enerjisine olan ilgisi son yıllarda önemli ölçüde arttı.
Füzyon Yarışı
Scott Mercer, Almanya’nın füzyon enerjisine yönelik taahhüdünün ABD’ye kıyasla iki kat daha yüksek olduğunu vurguladı. Öte yandan, dünyanın dört bir yanında hükümetler ve özel sektör, füzyon enerjisini gerçeğe dönüştürmek için önemli yatırımlar yapıyor. Birleşik Krallık, 2040 yılına kadar bir prototip füzyon santrali inşa etmek için 410 milyon sterlinlik bir bütçe ayırmış durumda. Fransa ise Şubat 2025’te 1.337 saniyelik plazma hapsetme süresi ile Çin’in 1.066 saniyelik önceki rekorunu geride bırakarak önemli bir bilimsel başarıya imza attı.
Füzyon için bir yarış söz konusu olsa da, bu alanda çalışan hemen her ülke aynı zamanda füzyon konusunda ortak çalışma ve projeler de yürütüyor.
