Enerji ve iklim alanında önemli çalışmalara imza atan düşünce kuruluşu Ember, bu yıl dördüncüsünü yayımladığı Türkiye Elektrik Görünümü raporunda, 2024 yılı itibariyle Türkiye’nin elektrik üretimi ve tüketimi verilerini kapsamlı bir şekilde analiz etti. Raporda, Türkiye’nin rüzgar ve güneş enerjisinden elde ettiği elektrik üretiminin, yerli kömür üretimini kalıcı olarak geride bıraktığına vurgu yapılıyor. 2024 yılı itibariyle, rüzgar ve güneşten elde edilen elektrik miktarının, yerli kömürün daha önce ulaştığı en yüksek seviyeyi ilk kez aşacağı belirtiliyor.
Rüzgar ve güneşin toplam elektrik üretimindeki payı %18’e ulaştı. 2024’te, güneşten elektrik üretiminde gözlemlenen yüzde 39’luk rekor artış ile birlikte, güneş enerjisinin elektrik üretimindeki payı bir önceki yıl %5,7’den %7,5’e yükseldi. Rüzgar enerjisinin payı ise %10,6 civarında sabit kalarak %10,7 seviyesine ulaştı. Böylece, rüzgar ve güneş enerjisi toplamda %18’lik bir payı aşarak önemli bir dönüm noktasına ulaşmış oldu.
Türkiye’nin güneş potansiyeli açısından benzer özellikler taşıdığı İtalya, İspanya, Portekiz ve Yunanistan gibi güney Avrupa ülkelerinde güneş enerjisinin elektrik üretimindeki payı %14 ile %22 arasında değişmektedir. Bu durum, Türkiye’nin potansiyelinin altında kaldığını gözler önüne seriyor.
Rapora göre, Türkiye’de 2020 yılından beri elektrik santrallerinde yardımcı kaynak olarak güneş santralleri kurulumu gerçekleştiriliyor. EPDK’nın verilerine göre, 2024 yılı sonu itibarıyla bu amaçla kurulan güneş santrali kapasitesi en az 1 GW’a ulaşmış durumda. Bu kapasitenin %60’ının rüzgar santrallerine ait olduğu da belirtilmektedir. 2024 itibarıyla, rüzgar ve güneşten elde edilen elektrik üretimi 62 TWh ile yerli kömürün elektrik üretiminden (47 TWh) daha fazla oldu. Böylece, rüzgar ve güneş, yerli kömürün 2019 yılında ulaştığı 53 TWh’lik en yüksek elektrik üretimini de ilk kez geride bırakmış oldu.
Türkiye’deki mevcut kömür santrali projeleri göz önünde bulundurulduğunda, yerli kömürle elektrik üretiminin rüzgar ve güneşin elektrik üretimini geçmesi beklenmiyor.
Fosil yakıtların payı 31 yılın en düşük seviyesine geriledi. 2024 yılında kömürden elektrik üretimi miktarındaki artışa (+4 TWh) rağmen, kömürün elektrik üretimindeki payı %36,9’dan %35,6’ya geriledi. Avrupa genelinde kömürden elektrik üretiminde devam eden düşüş trendi ile birlikte, Türkiye, Almanya’yı geride bırakarak Avrupa’da kömürden elektrik üretiminde en yüksek seviyeye ulaşan ülke oldu. Diğer yandan, doğalgazdan elde edilen elektrik üretimi 3 TWh düşerek (-%4), fosil kaynakların elektrik üretimindeki payını %55 ile 1993 yılından sonra en düşük seviyeye indirdi.
Tüm bu gelişmelere rağmen, talepteki artışın rüzgar ve güneşteki artıştan daha yüksek olduğu da dikkat çekiyor. Son beş yıl içerisinde toplam talep 42 TWh artarken, aynı dönemde rüzgar ve güneşten elde edilen elektrik üretimindeki artış 31 TWh ile sınırlı kaldı. Arta kalan talep ise ithal kömür ve doğalgaz ile karşılandı.
Türkiye’nin COP29 sırasında açıkladığı yeni 2035 kurulu güç hedefleri, 2024 yılındaki rüzgar ve güneş kapasitesini dört katına çıkarma vaadini içeriyor. Bu hedeflerin gerçekleşmesi durumunda, fosil yakıtlı santrallerin elektrik üretimindeki payının %20’nin altına düşmesi ve rüzgar ile güneşin elektrik üretimindeki payının ise %49’a kadar yükselmesi bekleniyor.
USTC'nin hidrojen anotlu batarya teknolojisi, elektrikli araçlar ve yenilenebilir enerji alanında devrim yaratıyor. Geleceğin enerji…
TUSAŞ'ın savunma ve havacılık alanındaki en güncel gelişmelerini keşfedin. Yenilikler ve projeler hakkında detaylı bilgiler…
Xiaomi'nin yapay zeka alanındaki yeni MiMo-7B modeliyle çığır açan teknolojik gelişmeleri keşfedin. Detaylar ve özellikler…
K2-18b gezegeninde yaşamın sınırlarını ve keşifleri keşfedin. Uzayın derinliklerindeki bilinmeyenleri öğrenmek için detaylı bilgiler burada.
İngiltere'nin güneş ışınlarını yansıtarak küresel ısınmayı yavaşlatma girişimi hakkında detaylar ve sürdürülebilir çözümlerle iklim değişikliğiyle…
Sovyetler Birliği'nin 1972'de gönderdiği Venüs görevi uzay aracı Dünya'ya geri dönüyor. Uzay keşiflerinin tarihi ve…