Bu yazımda, hayatımızda fazlasıyla yer edinen ve zaman zaman çıkarmak istesek te bir türlü ayrılamadığımız plastiklerin geri dönüşüm süreçlerini inceleyeceğiz.
Plastik geri dönüşümünden ne elde edilir ve plastik atıklardan neler yapılır soruları en çok merak edilenler arasındadır. Bu süreçleri daha iyi anlamak adına plastik nedir sorusuna cevap arayalım…
Plastik, 1860 yıllarında Alexsander PARKES tarafından bilim dünyasına kazandırılmıştır. Plastiğin hammaddeleri şu şekildedir:
Görüldüğü üzere, plastik doğada hazır olarak bulunmaz. Elde edilmesi için sıcaklık, basınç ve katalizör faktörlerinin işe dahil olması gerekmektedir. Plastiğin ilk üretildiği zamanki haliyle ile kullanılan plastiğin arasında önemli bir şekil farklılığı vardır. Plastiğin ilk eldesi: granül, toz veya reçine şeklindedir. Sonrasında sıcaklık ve basıncın yardımıyla şekillendirme işlemi gerçekleştirilir.
Öncelikle çöpler toplanır ve ayrıştırılır ya da ülkemizde görmeye alışkın olduğumuz bir durum olmasa da kullanıcı tarafından ayrılmış çöpler toplanır. Daha sonrasında, nakliyeden, yerden ve zamandan tasarruf sağlamak için sıkıştırılarak biriktirilir. Biriktirme işleminden sonra ise plastikler çeşitlerine göre ayrılır ve kırma makinelerine gönderilir. Kırma makineleri tarafından parçalara ayrılan plastikler yeni bir isim kazanır. Parçalara “kepek” denilmektedir. Çöplere atılan plastikler kirli bir şekilde tesislere ulaştığından dolayı temizleme işleminden geçmesi gerekmektedir. Burada yıkama havuzları devreye girer ve kaliteli bir geri dönüşüm sürecinde bir adım daha atılmış olunur. Yıkamadan hemen sonra ise plastiğin çeşidine göre nem alma işlemi gerçekleşir. Parçalar halinde, temiz ve nemi alınmış plastikler, istenilen forma ulaştırılması için agromel makinelerine transferi gerçekleşir. Bu formlar: granül, toz ve jel şeklindedir. Agromel makinelerinde uygun sıcaklıklar ile eritilip, kaynaştırılır. Daha sonrasında ise istenilen forma ulaştırılır. Örnek vermek gerekirse, agromel makinelerinde erimiş halde çıkan plastikler soğutularak granül haline getirilir. Bütün bu işlemler bittikten sonra, istenilen şekillerde kullanılmak üzere geri dönüştürülmüş plastikler hazır bir şekilde bizleri beklemektedir.
Geleceğimizi tehdit eden birçok mesele var. Bunlardan en tehditkâr olanı da şüphesiz ki atıklarımız. Geçmişte yapılan ve halen yapılmakta olan atık temalı birçok proje var. Bu projelerden, plastik temalı olanları ele alalım. Yapılan projeler, az da olsa bir başarı getirmiştir ama yeterli mi? ya da sürdürülebilir mi? sorularını sorduğumuzda içler acısı bir tabloya karşılaşmaktayız. Plastikleri, bize getirdikleri avantajlardan dolayı hayatlarımızdan çıkaramıyoruz. Bundan dolayı, plastik azaltılmasına yönelik projelerle geri dönüşüm projelerini koordineli bir şekilde yürütmemiz gerekiyor. Plastik üretiminin bir maliyeti olduğu gibi plastiğin geri dönüşümü de bir maliyet gerektiriyor. Şirketlerin görevi plastiğin azaltılmasına yönelik projeler üretmek ve geri dönüşüm tesislerimizi geliştirmekse, bizim görevimiz de plastiği daha az kullanmak ve kullandığımız kullan at (pet şişe vb) plastikleri doğaya atmamak (ayrı olarak paketleyebiliriz) Her kurum ve her kişi kendine düşen görevi yerine getirdiği takdirde bu sorunu çözmememiz için hiçbir neden yok. Yeter ki birlik olalım ve toplum bilinciyle hareket edelim.
Son birkaç cümleyle yazımı bitirmek istiyorum.
Geri dönüşümü yeterli miktarlarda gerçekleştiremediğimiz takdirde, bu malzemeleri biz insanlar olarak çöplere atıyoruz. Peki bizim çöp kutularımız neresi? Ormanlar, akarsular, göller, denizler, okyanuslar, yeşil alanlar ve geleceğimiz. Ne yazık ki yere attığımız her çöp, karanlık bir geleceğe doğru atılan adımlara bir yenisini daha eklemektedir. Bu hayatı bilinçli ve farkında olarak yaşamamız gerekiyor, aksi takdirde torunlarımıza bırakacağımız bir dünya dahi hayal edemiyorum.
Türkiye'nin Hızlandırıcı ve Işınım Laboratuvarı (TARLA), sonunda süper iletken elektron hızlandırıcısını aktif hale getirdi. Bu…
Bisiklet fren sistemlerinin tarihsel gelişimi, teknoloji ve tasarım yeniliklerinin bir özeti gibi düşünülebilir. İlk bisikletlerde,…
Çin merkezli MingYang, rüzgar enerjisi sektöründeki liderliğini göstermeye devam ediyor. Firma, son zamanlarda dünyanın en…
Sodyum, lityuma kıyasla daha bol miktarda bulunmasıyla dikkat çekiyor ve batarya teknolojileri bu potansiyeli keşfetmek…
Giysilerimizin yıkandığında boyutlarının küçülmesi, genellikle üzücü bir deneyim olabilir. Ancak tüm giysileri, etiketlerinde belirtilen bakım…
Avusturya'nın Linz şehrinde bulunan Johannes Kepler Üniversitesi'nden araştırmacılar, avuç içi boyutlarındaki dronelara ultra ince ve…