Moore yasası ile silisyum elementinin yakından ne alakası olabilir? Bu yazımda sizlere Moore yasasından ve silisyum elementinden bahsedeceğim. Öncelikle Moore yasası nedir ve neden Moore yasası denmiştir bunları öğreneceğiz ve ardından silisyum elementinin teknoloji için öneminden bahsedeceğim.
Gordon Earle Moore San Francisco’da doğmuş, adından sıkça söz ettirmiş Intel’in kurucusudur. Intel bilindiği üzere yarı iletken üreticisidir. Fizik ve kimya alanında doktora derecesini alan Moore yaptığı gözlemler sayesinde 1965 yılından bu zamana kadar adından sıkça söz ettirecek olan Moore yasasını keşfedecek ve 1968 yılında Intel şirketini Robert Noyce ile birlikte kuracaktır.
Bilgisayar endüstrisinin gelişmesini etkileyen en önemli etkenlerden birisi mikro işlemcilerdir. Günümüzde kullandığımız bilgisayarın içindeki mikro işlemciler milyarlarca sayıda transistör barındırmaktadır. Bilişim endüstrisinde bilgisayarların sürekli daha hızlı ve daha seri olmasının sebebi her gelişen model ile transistör sayısının artmasıdır. Transistör sayısı artmasıyla bilgisayarların verimi ve hızı ile birlikte doğru orantılı olarak artacaktır. Teknolojinin gelişmeye başlaması ile ilk mikro işlemcilerde 2000-3000 transistör bulunurken 2011 yıllarında mikro işlemciler içindeki transistör sayısı 2 milyar küsürlere ulaşmış ve şuan transistörlerin sayısı 5 milyarı bulmuştur. Moore yasası tam da burada devreye girmektedir. Bu yasa, endüstride bilgisayar güçleri her 18 ayda bir ikiye katlanmakta olduğunu söyler ve Moore 2007 yılında bir konferansta keşfettiği bu yasanın 2020 yılında son bulacağını ve artık o yıllardan sonra geçerli olmayacağını söylemektedir.
Günümüzde üretilen transistörlerde şuana kadar 30 atom civarına kadar inildiği bilinmektedir. Bu kadar küçük transistörler insanoğlu tarafından tabiki de yeterli görülmediği için daha çok küçük transistörler üretmek için her gün çalışmaktadırlar. Fakat üretebilecekleri en küçük transistörlerin boyu artık 5 atoma yaklaştığında üretim duracaktır. Çünkü artık kuantum teorisine göre elektronların yerleri tespit edilemeyecek ve bu durum kısa devrelere sebep olacaktır. Karşılaşılabilecek sorunlardan birisi de transistörler o kadar küçük olacaktır ki elektrik dolasıyla ürettikleri ısı kendilerini eritecektir. Bu sebeplerden dolayı Moore yasası sona erecektir.
Silisyum elementi doğada karşımıza en çok çıkan elementlerden bir tanesidir. En önemli özelliği yarı iletken ve yarı metal olmasıdır. Silisyum ile doğada en çok deniz kumunda karşılaşmaktayız. Bu sebepten dolayı yarı iletken teknolojisinin diğer bir deyişle mikro işlemcilerin hammaddesi deniz kumu diyebilirz.
Günümüzde dünya teknolojisinin kalbi olarak bilinen Silikon Vadisi de ismini Silisyum elementinden almaktadır. Silisyum bulunduğu yıllarda kimyagerler tarafından Silicon olarak adlandırılmasını istemişlerdir. Sonunda -on eki olmasının sebebi ise karbon ve bor (boron) ile olan ilişkilerinden dolayıdır.
Yapılan bir çok teknolojik gelişmeler silisyum elementinin sayesinde olmuştur ve artık silisyum madenlerinin sonuna gelmeye başlanmıştır. Silisyum elementinin sonuna gelmek demek bir çok teknolojik aletinin geleceğinin durması gibi bir durum demektir. Bu sebeple bilim adamları silisyum elementinin yerine geçebilecek yeni maddeler araştırmaktadır.
Börteçin Ege – Moore Kanunu ve Post Silisyum Çağına Doğru
USTC'nin hidrojen anotlu batarya teknolojisi, elektrikli araçlar ve yenilenebilir enerji alanında devrim yaratıyor. Geleceğin enerji…
TUSAŞ'ın savunma ve havacılık alanındaki en güncel gelişmelerini keşfedin. Yenilikler ve projeler hakkında detaylı bilgiler…
Xiaomi'nin yapay zeka alanındaki yeni MiMo-7B modeliyle çığır açan teknolojik gelişmeleri keşfedin. Detaylar ve özellikler…
K2-18b gezegeninde yaşamın sınırlarını ve keşifleri keşfedin. Uzayın derinliklerindeki bilinmeyenleri öğrenmek için detaylı bilgiler burada.
İngiltere'nin güneş ışınlarını yansıtarak küresel ısınmayı yavaşlatma girişimi hakkında detaylar ve sürdürülebilir çözümlerle iklim değişikliğiyle…
Sovyetler Birliği'nin 1972'de gönderdiği Venüs görevi uzay aracı Dünya'ya geri dönüyor. Uzay keşiflerinin tarihi ve…