Otomobillerde kullandığımız hava yastığı yarım asırdan fazla zamandır binlerce can kurtarmıştır. Amacı; aracın önünden yanlarından bir kaza ya da çarpma anında çıkarak araç içerisinde oluşabilecek yaralanmaları en aza indirmektir.
1952 yılında endüstri mühendisi olan John Hetrick, eşi ve kızıyla beraber seyahat ederken yolda bulunan büyük bir taşa çarpmamak için aracının yönünü değiştirdi ve çukura düştü. Hetrick, eşiyle birlikte kızının bir yere çarparak zarar görmemesi için tutmaya çalıştılar. Bu olaydan sonra çalışmalar yürüten John yolcu kısmına şişirilebilen torbalar koymayı denemiştir.
Günümüz kullanılana uygun olarak hava yastığı patenti 2012 yılında alınmıştır. Ancak sürücü hava yastığını bir düğmeye basarak açmak zorunda olması nedeniyle güvenlik tartışmalarına yol açmıştır. 1980 yılında Mercedes-Benz W 126 S-Class serisinde Supplemental Restraint Systems (SRS)adıyla kullanılmaya başlandı. Aradan geçen zamanda hemen hemen her araçta kullanılmaya başlandı. İlk zamanlarda araçlarda yalnızca direksiyon kısmında hava yastığı bulunmaktaydı. Daha sonra ise torpido dediğimiz kısımda ve onu takiben araçlarda yanlardan çarpmalara karşı yan kapılarda ve ön koltuk arkalarına da yerleştirilmeye başlandı.
İlk zamanlarda sıkıştırılmış hava, azot, freon ve karbondioksit gibi gazlar kullanıldı. Ancak bu gazın teminini araca monte etmesi zor olduğu için sodyum asit ve bir metalik oksit karışım kullanarak sıkıştırılmış gaz yerine bir katı itici kullanımına öncülük etti. Bu sayede katı karışımdan ilk azot gazı üretildi. Karışımdaki sodyum asit çok zehirli bir katı madde olduğundan, hava yastığı sistemi içinde, sızdırmazlığı çok yüksek olan çelik veya alüminyum kaplar geliştirildi. John Pietz ’in bu buluşu günümüz araçlarında da kullanılmaktadır Tüm bu çabalar sayesinde hava yastıkları binlerce insanın hayatını kurtarmıştır.
Bisiklet fren sistemlerinin tarihsel gelişimi, teknoloji ve tasarım yeniliklerinin bir özeti gibi düşünülebilir. İlk bisikletlerde,…
Çin merkezli MingYang, rüzgar enerjisi sektöründeki liderliğini göstermeye devam ediyor. Firma, son zamanlarda dünyanın en…
Sodyum, lityuma kıyasla daha bol miktarda bulunmasıyla dikkat çekiyor ve batarya teknolojileri bu potansiyeli keşfetmek…
Giysilerimizin yıkandığında boyutlarının küçülmesi, genellikle üzücü bir deneyim olabilir. Ancak tüm giysileri, etiketlerinde belirtilen bakım…
Avusturya'nın Linz şehrinde bulunan Johannes Kepler Üniversitesi'nden araştırmacılar, avuç içi boyutlarındaki dronelara ultra ince ve…
Güney Kore'nin Pohang Bilim ve Teknoloji Üniversitesi'nden bir ekip, su altında ilerleyebilen ve gerektiğinde dibe…