Çinli bilim insanları, denizaltıların yerini tespit edebilen yeni bir teknoloji geliştirdi. Şanghay’daki Jiao Tong Üniversitesi’ndeki araştırmacılar, deniz tabanından elektromanyetik sinyalleri kullanarak, tespit menzilini 20 kilometreye kadar çıkaran bu sistemin en sessiz denizaltıları bile belirleyebildiğini açıkladılar.
Yeni geliştirilen teknoloji, Güney Çin Denizi’nde yapılan testlerde önemli bir başarı gösterdi. Araştırma ekibi, yaklaşık bir kamyonet büyüklüğündeki dedektörün derin okyanus tabanında test edildiğini ve yaklaşık 20 kilometre uzaklıktaki bir pervanenin yaydığı zayıf elektromanyetik dalgaları yakalayabildiğini belirtti. Bu cihaz, daha önce mümkün olmadığı düşünülen bir başarıya imza atarak, en sessiz denizaltıları bile geniş bir mesafeden tespit edebileceğini ortaya koydu.
Bilim insanları, düşük frekanstaki bu elektromanyetik dalgaları analiz ederek, potansiyel askeri hedeflerin yerini belirleyip izleyebileceklerini öne sürüyor. Denizaltılar, pervanelerinin hareketi sırasında düşük frekanslı elektromanyetik dalgalar üretir, ancak bu sinyallerin iletken deniz suyunda hızla zayıflaması nedeniyle daha önce sadece kısa mesafelerden tespit edilebiliyorlardı.
Yeni yöntem, bu sinyalleri deniz suyundan değil, deniz tabanından toplayarak tespit menzilini kayda değer ölçüde artırmayı başardı. Önceki teknolojilerle denizaltılar en fazla 2,5 kilometre mesafeden saptanabilirken, bu yeni teknolojiyle birlikte tespit menzili 20 kilometreyi aştı. Araştırmacılar, gelecekte bu menzilin 50 kilometreye kadar genişletilebileceğini öngörüyor.
Çinli araştırmacılar, deniz suyundaki sinyaller yerine deniz tabanından gelen sinyalleri kullanarak bu başarıya ulaştılar. Denizaltı pervanelerinin oluşturduğu elektromanyetik dalgalar, deniz tabanındaki kayalara doğru ilerleyerek yayılıyor. Pervaneler döndükçe bu dalgaların yoğunluğu kayalıklarda her kilometrede yaklaşık 0,173 desibel azalıyor. Bu oran, deniz suyunda görülen azalmadan çok daha düşük olduğu için, sinyaller deniz tabanında çok daha geniş bir menzilden tespit edilebiliyor.
Bu teknik aslında deniz jeologları tarafından uzun süredir denizaltı petrol ve gaz aramalarında kullanılmaktaydı, ancak denizaltı tespiti amacıyla ilk kez kullanılıyor.
Ancak, bu teknoloji tamamen sorunsuz değil. Elektromanyetik sinyallerin zayıf olması ve deniz tabanındaki doğal ya da askeri olmayan kaynaklardan gelen parazitler, teknolojinin kullanımını zorlaştırıyor. Araştırmacılar, bu zayıf sinyalleri karmaşık denizaltı koşullarında tespit edebilmek için yeni bir algoritma geliştirdiler. Bu sayede, sinyallerin gürültüden ayırt edilmesi ve güvenilir bir şekilde tespit edilmesi sağlanabiliyor.
Türkiye’nin ISO 9001:2015 Kalite Belgesi’ne sahip ilk ve tek öğrenci kulübü olan İstanbul Üniversitesi İşletme…
Endüstriyel üretimde kullanılan malzemelerin dayanıklılığı ve işlevselliği, üretim kalitesi ve verimliliği açısından büyük önem taşır.…
120 MW'lık dünyanın en güçlü nükleer buzkıran gemisi hayata geçiyor. Rusya tarafından geliştirilen bu devasa…
2 milyardan fazla kullanıcısı olan Instagram, dünyanın en yaygın kullanılan sosyalağlarından biridir. Platformun benzersiz özellikleri,…
Isı yalıtımı, enerji verimliliğini artıran, çevreye duyarlı bir yaklaşımla konforlu yaşam alanları sunan önemli bir…
İşletmelerin sunduğu hizmetlerin ne kadar yeterli olduğu oldukça önemlidir. Çünkü yeterli seviyede olan ticari faaliyetler,…