Eski tarihlerde tasarlanmış olan uçan arabalara baktığımız zaman, genel itibariyle pervaneler ve paraşüt benzeri yapılardan destek alındığını görmekteyiz. Eski tasarımlarda pervaneler itiş gücü sağlamak amacıyla kullanılırken, paraşüt benzeri yapılar ise aracın havada kalmasını sağlıyordu. Cezeri uçan araba da ise pervanelerin yere doğru bakılması sağlanarak yükselme işlemi bu şekilde gerçekleştirilmiş oldu ve böylelikle daha minimalist ve kontrolü kolay bir tasarım elde edildi. Cezerinin trafiğe girmesiyle beraber köklü değişikliklerin yaşanacağını düşünüyorum. Bu köklü değişikliği görebileceğimiz alanlardan biri ise kan ve organ taşımacılığı. Cezeri bir nevi can taşıyan bir araç olarak görev yapabilecek. Onun dışında askeri personellerin lojistik ihtiyacını karşılamada görev alabilecek. Bunun yanı sıra Baykar şirketinin de belirttiği gibi “Cezeri, yolcu ve kargo taşımacılığında da aktif olarak rol alacak şekilde tasarlanmaktadır.” Cezeri aracının teknik kabiliyetlerini daha yakından bakalım.
Son zamanlarda karbon salınımının ne denli zararlı olduğunu gören devletler, karbon salınımının olmadığı elektrikli araçlara yönelerek, otomotiv sektöründe büyük bir değişimin kapısını araladılar. Böylelikle, geleceğe hakim olacak araç grubunun elektrikli araçlar olacağını düşündüğümüzde, Cezerinin geleceği konusunda çok daha umutlu olmamız gerektiğini düşünüyorum. Biraz da Cezerinin teknik özelliklerine değinmek istiyorum.
Daha yüksek hız, daha uzun süre havada kalma, daha yüksek bir menzil gibi özelliklere sahip olsaydı acil durumlar için daha olumlu sonuçlar doğurabilirdi ama her şeye rağmen ortalama bir seyir hızı, bataryaların bir saat gibi çok kısa bir sürede doluyor olması, kalkış ve iniş için ek bir platforma ihtiyacı olmaması ve hafif bir araç olması gibi özellikler bu aracın standartların üstünde bir araç olduğunu gözler önüne sermektedir.
Cezeriyi tek başına bir ulaşım aracı olarak düşünürsek, hata etmiş oluruz çünkü Cezeri projesinin en büyük nedeni şehir içi ulaşımının başkahramanı otomobiller için alternatif bir elektrikli araç tasarlamaktı. Bu konsepti de “Kentsel Hava Taşımacılığı” (KHT) aracı konsepti olarak adlandırıyorlar. Baykar, KHT olarak tanımladığı konsepti bu sözlerle açıkladı. “Kentsel Hava Taşımacılığı, şehir merkezleri ve banliyöleri kapsayan, güvenilir ve etkili bir yolcu ve kargo taşıma ekosistemidir.” Cezerinin bünyesinde bulunan yapay zeka sistemleri sayesinde, şehirde ve acil durumlarda; işi çözen ya da şartları iyileştiren bir araç olarak, ilerleyen zamanlarda daha da ön plana çıkması muhtemel gözüküyor. Peki işi çözen ya da şartları iyileştiren bir araç olarak tanımladığımız Cezeri, bu işi nasıl mı yapacak? Aşağıda da belirttiğim gibi potansiyel etki anlamında eli çok güçlü olan Cezeri, arabalara olan bakış açımı fazlasıyla değiştirdi diyebilirim. Şimdi ise bahsettiğim potansiyel etki alanlarını beraber inceleyelim.
Baykar şirketinin geliştirdiği Cezeri adındaki uçan arabanın test görüntüleri yayınlandığı sırada, hayranlığımızla beraber kafamızda ki sorularda bir hayli arttı. Bunların başında Baykar şirketinin de belirttiği gibi kargo ve insan taşımacılığında kullanılacak olan araç, tek kişilik kapasitesiyle, kafamızdaki sorulara bir yenisini daha ekledi. Ne mutlu ki proje yöneticisi Ozan Yağcı, bu karanlık odaları tek tek aydınlattı. Cezerinin bugünün değil yarının teknolojisi diye sözlerine başlayan Ozan Yağcı, şu an ki prototipin tek kişilik olduğunu, zamanla kapasitenin arttırılacağını söyleyerek sözlerini bitirdi. Tabi ki ileriki zamanlarda aracın teknik kapasite ve özellikleri iyileştirerek daha da kullanışlı bir araç yapılacaktır.
Cezeriyi tanımlayacak olursak, 8 adet BLDC motor ve pervane çiftinden oluşan, üstten pervaneli, tek koltuklu, döner kanatlı bir hava aracıdır diye tanımlayabiliriz. Aracın en çok öne çıkan özelliği, havada seyir edebilme özelliğidir ama diğer bir gözde kabiliyeti ise %100 elektrikle çalışıyor olması. Bu elektriği ise şarj edilebilir bataryalardan almakta. Bu iki özellik sayesinde hem karbon salınımında hem de kara yolu trafiğinde kayda değer bir azalmanın olacağı aşikar. Araç kumanda kolu, irtifa kontrol kolu, dokunmatik komuta ekranı, iki adet fiziksel buton (Acil İn, Dur) ve iki adet anahtar (Motor Bataryası Anahtarı, Aviyonik Sistem Anahtarı) gibi araçlar sayesinde Cezerinin kontrolü kolay bir şekilde sağlanmaktadır. Diğer bir göze çarpan özellik ise aracın minimum teknik bilgi ve havacılık bilgisi ile uçurulabilecek olmasıdır. Bu da özellikle acil durumlar baş gösterdiği zaman, aracı kullanacak kişinin bir pilot olması zorunda olmaması, böylelikle acil durumlara daha hızlı bir şekilde tepki verilmesi sağlanacaktır. Şahsen, Cezerinin daha da geliştirilerek, ileriki zamanlarda göğsümüzü kabartacak başarılar elde edeceğini düşünüyorum. Evet, uçan bir arabanın gündelik hayata entegresi hiç de kolay olmayacak, zaman alacak ve meşakkatli bir süreç bizleri bekliyor. Ama her ne olursa olsun, ülkemizin teknolojisini çok daha iyi yerlerde göreceğimizden hiç şüphem yok.
Türkiye'nin Hızlandırıcı ve Işınım Laboratuvarı (TARLA), sonunda süper iletken elektron hızlandırıcısını aktif hale getirdi. Bu…
Bisiklet fren sistemlerinin tarihsel gelişimi, teknoloji ve tasarım yeniliklerinin bir özeti gibi düşünülebilir. İlk bisikletlerde,…
Çin merkezli MingYang, rüzgar enerjisi sektöründeki liderliğini göstermeye devam ediyor. Firma, son zamanlarda dünyanın en…
Sodyum, lityuma kıyasla daha bol miktarda bulunmasıyla dikkat çekiyor ve batarya teknolojileri bu potansiyeli keşfetmek…
Giysilerimizin yıkandığında boyutlarının küçülmesi, genellikle üzücü bir deneyim olabilir. Ancak tüm giysileri, etiketlerinde belirtilen bakım…
Avusturya'nın Linz şehrinde bulunan Johannes Kepler Üniversitesi'nden araştırmacılar, avuç içi boyutlarındaki dronelara ultra ince ve…
Yorumları Görüntüle
Çok güzel bir çalışma sunumu olmuş, teşekkürler ancak bir şeyi merak ettim. Sivil havacılıkta dahi birçok kaza ile karşılaşılırken, Cezeri ile insan taşımacılığı ya da kargo sevki anında hava trafiği riskini nasıl nötr yapacaklar? Belki otonom şekilde bu sıfır risk noktasına getirilirse manidar ve işlevsel olur diye düşünüyorum. Gerçi şirket de henüz prototip nitelikte olduğu, fonksiyonel ivonasyon ile istenilen seviyeye getirilecektir.
Güzel yorumlarınız için teşekkür ederim Taner bey. Dediğiniz gibi daha prototip aşamasında bir araç. Zamanla, tamamen ya da yarı otonom bir hale gelerek daha işlevsel olacaktır. Zaten acil iniş ve kalkış gibi destekleri var ve zamanla daha da geliştirilecektir. Kaza riski her zaman olacaktır. Sadece şartlar iyileştirerek risk minimuma indirilebilir. İyi okumalar dilerim :)