Yüzyıllık Metaller

Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılı nedeniyle global ölçekteki eserlerden metal içerikli bir derleme yapmak istedim. Ülkemizde kutlamalar vs devam ederken diğer ülkelerde bu durum abideleştirmek üzerine de ilerlemiştir. Devletler varlığını idame ettirirken aynı zamanda ikonik objeler üzerinden kalıcılık hüviyetine eğilmişlerdir.

1- Bu durumla ilgili en bariz örnek kuşkusuz Özgürlük Heykeli.

Fransa’nın 100. yıl münasebetiyle Amerika’ya armağanı olan bu heykel bakırdan yapılmıştır. İlk bakışta yanlış malzeme seçimi gibi görünen bakır, aslında en doğru seçimlerden biridir. Peki bunun sebebi ne? Patina etkisi yani günümüzde gördüğümüz mavi-yeşil tabaka. İlk yapıldığından rengi kahverengi bir formda olan bu heykel Fransa’dan parçalı halde getirilmiştir. Bakırın zamanla oksitlenmesi sonucunda yüzeyde yeşilimsi bir tabaka oluşur. Başta korozif bir ortam olduğu düşünülsede bu renkli yapı koruyucu bir tabaka görevini görür. Metalurji biliminde adına “Patina” dediğimiz bu tabaka alttaki ana metali koruyarak hem oksidasyon hem de bozunmaya karşı bir engeldir.

2- Bir diğer örneğimiz ise Eiffel Kulesi yani daha Türkçe yazımıyla Eyfel Kulesi.

Kule Fransadaki Sanayi Devrimi’nin 100. yılında inşaa edildi. Paris’in adeta simgesi haline geldi. Peki hangi malzeme kullanıldı? Çelik olarak tahmin edilse ya da yanlış lanse edilse idi bildiğimiz demirden yapılmış bir yapı. Dolayısıyla çelik gibi dayanıklı bir malzeme tercih edilmemiş. Bu yüzdendir ki her yıl bellli zamanlarda boyanarak korozyondan korunmaya çalışılıyor. 18 bin civarında demirin 25 milyon perçinle birleştirilmesiyle oluşan bu yapı ismini tasarımını yapan kişiden almaktadır; Gustave Eiffel.

Belki bir gün Türkiye için de bir eser yapılmak istenirse metalurjistlerin de imzası gerekebilir.

Umuyorum ki malzeme seçimi ve tasarımı konusunda yurdumuz mühendislikleri de bu ihtiyaca cevap vereceklerdir.