Bazı atomlar çekirdeklerinden radyasyon yayarlar. Radyoaktif ışınlar yayan bu elementlere radyoaktif elementler denir ve periyodik tabloda aktinitlerde yani 7. sırada yer alırlar. Atom numaraları 89 ile 103 arasına olan 15 radyoaktif elementten oluşmaktadır.
Daha hafif elementlerin doğal izotopları da radyoaktiftir. İzotop, aynı elementin farklı sayıda nötron bulunduran atomlardır. Örneğin, potasyum ve karbonun her biri radyoaktif izotoplara sahiptir. Yapay elementler ise laboratuvar veya nükleer reaktörlerde elde edilirler. Bunlar doğal olarak bulunmazlar.
Atom sayıları 93 ve 105 arasındaki elementler, yapay elementlerdir. Örneğin, plütonyum yapay bir elementtir. Tüm yapay elementler radyoaktiftirler.
Radyoaktif elementler sırasıyla şu şekildedir;
- Aktinyum
- Toryum
- Protaktinyum
- Uranyum
- Neptünyum
- Plütonyum
- Amerikyum
- Küriyum
- Berkelyum
- Kaliforniyum
- Aynştaynyum
- Fermiyum
- Mendelevyum
- Nobelyum
- Lavrensiyum
Radyasyon yayıldıkça, element farklı bir element haline dönüşür. Yeni bir elementin oluşumu bozunmayı meydana getirir. Bozunma, bir atomun çekirdeğinin nükleer parçacıklar kaybetmesi anlamına gelir.
Radyoaktif maddeler alfa, beta ve gama ışınları olarak 3 çeşit ışın yayarak radyasyon denilen olayı gerçekleştirirler.
Alfa parçacıkları yayan radyoaktif maddeler çok kısa mesafeleri katedebilirler. Bir defter yaprağıyla bile bunlardan korunmak mümkündür. Fakat yutulduğunda sağlığa zarar verebiliyor. Beta parçacıklar yayan radyoaktif maddeler ise alfaya nazaran biraz daha uzağa gidebiliyor. Alüminyum folyo ile bu ışınlardan korunulabilir. Radyoaktif elementlerin yaydığı en tehlikeli ışın gama ışınlarıdır. Bu ışınları kurşun, beton, çelik veya su engelleyebiliyor. Bu sebeple nükleer santraller su kenarlarına yapılıyor ve büyük beton bloklar kullanılıyor.
Nükleer santrallerde, nükleer reaktörlere yakın yerde çalışan işçiler yukarıda bahsedilen koruma önlemleri sayesinde her yıl sadece 300 milirem radyasyona maruz kalıyorlar. Bu miktar ancak 5000 miliremin üzerine çıktığı zaman sorun olabiliyor.
Nükleer Santral
Kömür Santralleri
Belirtmekte fayda var; termik santrallerin radyoaktivitesi yapılan araştırmalar sonucunda nükleer santrallerden çok fazla olduğu, yanmış kömürün, dumanın ve küllerinin nükleer santrallere göre 100 kat daha fazla olduğu tespit edilmiştir. Santrallerden çıkan küllerde radyoaktif özellik taşıyan radon gazı bulunmaktadır. Ege Üniversitesi Nükleer Bilimler Enstitüsü araştırmalarında Yatağan Termik Santrali’nin yakınında bulunan 34 köyde radyasyon miktarının insan için kabul edilebilecek sınırların çok üzerinde olduğu belirlenmiştir. Radyoaktif yoğunluğun özellikle kanser vakalarında artışa neden olduğu tartışmasız bir gerçek.
Termik Santral
Nükleer Atıklar
Nükleer santrallerin yakınlarında oturan insanlar yılda sadece 1 milirem ekstra radyasyona maruz kalıyorlar. Nükleer santrallerin en büyük sorunu radyoaktif atıkların taşınması konusudur. Radyoaktif madde taşıyan variller birbirinden farklı malzemelerden oluşan katmanlı özel metallerden yapılıyor. Radyoaktif atıkların çevre ve insan sağlığını etkilememesi, insanların ve çevrenin en etkin şekilde korunması amacı ile bütün dünyada çalışmalar sürdürülmektedir. Bu amaçla, radyoaktif atıklar ve atık nihai bertaraf tesislerinin envanterleri, gelecek nesillerin de açık şekilde bilgilendirilmesi ve atık kayıtlarına kolaylıkla ulaşmalarını sağlayacak koşullarda düzenlenir ve saklanır.
Radyoaktif madde taşıyan araçlardan bir tanesi 30 metre yakınınızdan 25 km hızla geçerse ve bu işlemi 2500 defa yapacak olursa maruz kalınan radyasyon miktarı 1 miliremin altında olmaktadır. Doğal kaynaklardan biz bu miktarda radyasyonu bir günde alıyoruz. 2500 adet kamyonun bir insanın yanından geçmesi ise bir yıldan fazla bir süre alıyor.
Kaynakça
https://tr.wikipedia.org/wiki/Aktinit
http://seyler.eksisozluk.com/nukleer-enerji-hakkinda-en-cok-merak-edilen-sorular-ve-cevaplari
https://tr.wikipedia.org/wiki/Radyoaktivite
http://www.hurriyet.com.tr/termik-santral-kabusu-24740948
http://www.bilgiustam.com/nukleer-santraller-nasil-calisir-problemleri-nelerdir/
Sc-137 radyoaktif iyotmu, fosformu,karbonmu, kobaltmı acaba
Peki radyoaktif madde dolu bir uçakla 1.5 saat yolculuk yaparsak ne kadar etkisi olur?
Bordan bir bok olmaz. Ancak BOREL ya da BORON olur! Geri zekalılığın alemi yok!
Düzeltme: Metin Arık hocamızın eşi Engin Arık hayatını kaybetmiş idi.
Güzel bir yazı olmak ile beraber komplex bir konu aynı zamanda. Bu yazıda yer alan elementleri doğada nasıl bulunurlar, sentezleme işlemleri nelerdir kısmı hala bir muamma. Özellikle toryum bakımından ülkemizin zenginliği açıktır. Geleceğe bor hükmediyor ise bordan sonra kullanılacak yakıt toryum olma ihtimali çok yüksektir. Bu konuda inceleme ve araştırma yapmak şart haldedir. Rahmetli Metin Arık hocamız bunun önderliğinde idi. Ancak elim bir kaza sonucu ıspartada uçak kazadında vefat etmişti. Araştırmalar bu nedenle tıkandı. Gelecek bizlerde toryum hakkında kısa sürede bir yazı hazırlamayı planlıyorum
Muhteşem olmuş teşekkürler