Ülkemizin coğrafi konumu ve yapısı yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanılabiliriği açısından oldukça önemlidir. Düşük maliyetle çevre kirliliğinden uzaklaşarak elektrik üretimi günümüz de giderek yaygınlaşmaktadır. Kompozit malzemelerin üretiminin artmasında da rüzgar türbinlerinin büyük payı vardır çünkü rüzgar türbinlerinin önemli kısımları kompozit malzemelerden üretilmektedir.
Dünya’da rüzgar türbinlerini kullanarak kendi enerjilerini üreten ülkelerin başından ABD ve Almanya geliyor. Türkiye rüzgar bakımından zengin bölgeleri bulunan bir ülkedir. Marmara Bölgesi’nde 10 m yükseklikte ortalama rüzgar hızı ve güç yoğunluğu 3.29 m/sn ve 51.91W/m² ölçülmüştür. Balıkesir ise en fazla rüzgar santrali bulunan ilimizdir. Tam olarak ülkemizin rüzgar potansiyeli belirlenememiştir fakat yılda teknik potansiyel üretimin 120 milyar kWh olduğu düşünülmektedir.
Rüzgar türbinlerinde kullanılan malzemelerin başında da cam veya karbon takviyeli kompozit malzemeler gelir ve en çok kanatlarda kullanılır. Bu malzemelerden istenilen en önemli özelliklerin başında; Kanada etki eden yüklere dayanıklı olması, yerçekimi kuvvetinin azaltılması ve kanadın düşük yoğunlukta olması, yorulma ömrünün uzun olması gelmektedir.
Üretim yöntemleri
Kanatların üretimlerinde kullanılan yöntemlerin başında; El yatırması, Reçine Transferi ile kalıplama (RTM), Vakumla desteklenmiş Reçine Transferi ile Kalıplama(VaRTM), Vakum infüzyon, Prepreg Kumaş Kullanımı ve Sargı Teknikleri gelir. Malzemelerin üretim maliyetine ve istenilen mekanik özelliklerine göre de üretim yöntemlerinde değişiklik görülebilir.
Kaynak:
Kompozit Dünyası Dergisi 42. sayı ‘Kompozit Teklonojisi Uygulamaları: Rüzgar Santralleri ve Türbinleri’