Kansei Mühendisliği Nedir?

21. yüzyıl enformasyon çağı olarak adlandırılmaktadır. İnsanlığa ve doğaya dair bilgilerin artması ve bilgi paylaşımının kolaylaşması sayesinde  teknoloji, üretim, tasarım, mühendislik, eğitim ve sanat gibi her alan gelişimini oldukça hızlandırmıştır. Teknolojik anlamda ilerleme piyasalar içindeki rekabeti de arttırmıştır. Kaliteli ürün sayısının artması müşterilerin ürün veya hizmetleri seçerken kaliteyi esas almasını zorlaştırmıştır. Önceden insanlar bir ürün diğer ürüne göre kaliteliyse onu tercih etmekteydi ancak teknolojinin ilerlemesi ve bilginin kolay ulaşılır olması her üreticinin kaliteye kolay erişmesini sağladı. Hal böyle olunca üreticiler insanları ürünü almaya ikna etmek için kaliteden de öte duygusal anlamda ikna yoluna gitmeyi tercih ettiler. Kansei Mühendisliği ise işte burada ortaya çıkmaktadır.

Kansei mühendisliği müşterilerin psikolojik duygularını ve ihtiyaçlarını tasarlanacak ürünün rengi, boyutu ve şekli gibi tasarım farklılıklarına dönüştüren ürün tasarım yöntemidir. Kansei mühendisliğini ürün tasarlamanın verimli hale getirilmesi adına kullanmak için çok sayıda psikolojik deney ve analiz yapmak gerekmektedir. Kısaca tanım olarak kansei mühendisliği duyguların ürünler haline dönüştürülmesi diyebiliriz. Bu yöntem ilk olarak 1970’li yıllarda Japon Profesör Mitsuo Nagamachi tarafından geliştirilmiştir. Profesör Nagamachi kansei mühendisliği ile ilgili ilk makalesini ise 1995 yılında yayınlamıştır ardından da 1998 yılında Kansei Mühendisliği Derneğini kurmuştur.

Kansei Nedir?

Türkçede tam olarak bir karşılığı bulunmayan kansei kelimesi, Japonca bir kelimedir. “Kan” ve “Sei” kelimelerinin birleşmesinden meydana gelmiştir. “Kan” duygu ve hisler anlamına gelmekteyken “sei” ise zihin ve kalp anlamına gelmektedir. Kanseinin ise tek başına birden fazla anlamı bulunmaktadır. Bunları şöyle listeleye biliriz;

  • Sezgi ve zihinsel aktiviteler arası etkileşimdir.
  • Dış durumları değerlendirme ve tepki verme eğilimidir.
  • İnsan zihninde imaj yaratma yeteneğidir.
  • Duygunun özünün hissedilmesidir.

Kanseinin üretim ve tasarım anlamında ilk kullanımı yine ortaya çıktığı yer Japonya’da olmuştur. 1986 yılında Mazda firması Miata MX5 adlı arabasını tasarlarken kansei mühendisliğinden faydalanmıştır. Aracın tanıtımının başarılı olması ve tasarımının bir hayli beğenilmesi sonucunda kansei mühendisliğinin önemi anlaşılmıştır.  Dönemin Japonya Eğitim bakanı kansei mühendisliğinin öneminin farkına varmış ve bu alandaki çalışmalara destek olmaya karar vermiştir.

Bir çalışmasında Nagamachi  beş düzeyli anlamsal farklılıklar ölçeğini kullanıp direksiyon ve gösterge panellerini göze alarak araçların iç tasarımları hakkında bir araştırma yapmıştır. Bu çalışmada 20 taşıt örneği seçilerek 40 katılımcıya 100 kanseiyi ifade eden kelimeleri kullanmalarını ve örnekleri bu kelimeler ile değerlendirmelerini istemişlerdir. Elde ettikleri verilere faktör analizi uygulamışlar ve yine çıkan sonuçlara göre Quantification Theory (Miktar Ölçümü Teorisi) analizi yapılarak direksiyon ve gösterge paneli hakkında tasarımlar yapılmıştır.

Kansei Süreci

Profesör Mitsuo Nagamachi 1995 yılında yayınladığı makalesinde kanseinin sürecinden ilk kez bahsetmiştir. Kansei mühendisliği kullanılırken dikkat edilmesi gereken dört önemli husustan bahsetmiştir ve bu hususlar şu şekildedir;

  • Bir ürünün müşteride uyandırdığı kanseilerin  belirlenmesi ( Bir müşteri ürünü gördüğü anda ürünün onda ifade ettiği kelimeler ve duyguların saptanması)
  • Müşteri kanseilerinden esinle ürün tasarım özelliklerinin belirlenmesi
  • Bilgisayar destekli sonuç çıkarma mekanizmalarının ve veri tabanlarının oluşturulması
  • Müşteri duygularını yansıtan ürünün tasarlanması

Nagamachi’nin 1995 yılında yayınladığı kansei sürecinden sonra 2005 yılında Simon Schütte bir kansei süreci yayınladı. Bu süreç Nagamachi’nin sürecinden daha detaylıdır. İşte Schütte’nin yayınladığı kansei süreci;

1. Aşama: Etki Alanın Seçilmesi

Bu aşamada tasarlanması istenen ürünün potansiyel müşterilerde uyandırılmasını istediği kanseilerin tespiti yapılmaktadır. Bir anlamda hedef belirlenmesi aşamasıdır.

2. Aşama: Anlamsal Uzay ve Özellikler Uzayının Taranması

Anlamsal uzayın taranması aşaması ürün ile ilgili olumlu yada olumsuz bütün kanseilerin her ne kadar kaynağa ulaşılabiliyorsa o kaynaklardan toplanması aşamasıdır. Elde edilebilecek bütün kelimelerin toplanması gerekmektedir.  Toplanan kelimeler arasında aynı anlam ifade eden kelimelerin çıkarılması sonucunda toplamda 50 ile 600 kelime arasında kelime toplanabilmektedir.

Özellikler uzayının taranması aşaması ise anlamsal uzay taramasından farklı değildir. Bu taramada müşterilerin üründe beğenisini kazanacak özelliğin belirlenmesi yapılmaktadır. Ürünün tercihi sırasında etkili olacak her türlü his belirlenir.

3. Aşama: Sentez Aşaması

Bu aşamada toplanan kansei kelimeleri ile müşteride beğeni uyandıracak ürün özellikleri birbirleriyle karşılaştırılır. Her kanseinin kelimesine karşılık gelen özellik bulunur. Bundan sonra elde edilen verilerle müşteriye hangi özelliği tercih edeceğini saptamaya dair anket sunulur.

4.Aşama: Anketin Geçerliliğinin Tespiti Aşaması

Anketin geçerliliğinin tespit edilmesi gerekmektedir. Çünkü anketi uygulayan kişiler sorulara dikkat etmeden hep aynı cevabı vermiş olabilirler. Bu da kansei sürecinin verimsiz olmasına sebep olacaktır. Anketin geçerliliğini hesaplamak için Cronbach’s Alfası kullanılır.

5. Aşama: Model Kurma Aşaması

Son aşamadır. Anketin verilerinin geçerliliği tespit edildikten sonra elde edilen verilerle tasarım niteliklerinin müşteride uyandırdıkları izlenimlerin düzeyi belirlenir. Bu düzeyleri belirlemek için regresyon analizi, sinir ağları ve genetik algoritmalar tekniği ve quantification theory gibi teknikler kullanılır.

Bu tekniklerin uygulanmasının ardından tasarlanacak ürünün özellikleri belirlenir ve tasarlama aşamasına geçilir.

KAYNAK

Halime Gürdal – Kansei Mühendisliği ve Akıllı Cep Telefonu Dış Görünüm Tasarım Örneği Yüksek Lisans Tezi

https://en.wikipedia.org/wiki/Kansei_engineering

www.endustrimuhendisligim.com