Hywind; Yüzen Rüzgar Türbin Çiftliği

Yüzen Rüzgar Türbini

Norveçli Uluslararası Enerji Şirketi Statoil tarafından gerçekleştirilen Hywind projesinde sona gelindi. Yaklaşık 200 milyon pound’a mâl olan dünyanın ilk yüzen rüzgar türbini çiftliğinin Ağustos 2017’de tamamlanarak, hizmete girmesi bekleniyor.

Kayan Rüzgar Türbinlerinin denizde taşınması

Yüzen Rüzgar Türbinlerinin denizde taşınması

Kurulumu tamamlanmak üzere olan yeni teknoloji açık deniz rüzgar türbinleri, deniz yatağına sabitlenen sistemlere oranla bir çok farklılık ve avantajı da beraberinde getiriyor.

Bu avantajlardan ilki; yüzen rüzgar türbinlerinin derin okyanus sularına yerleştirilebiliyor olması. Zira sabit rüzgar türbinleri 60 metreye kadar olan derin sularda inşa edilebilirken, yüzen rüzgar türbinleri için bu sınırlama ortadan kalkıyor. Bu da rüzgarın daha şiddetli ve düzenli estiği okyanus açıklarına türbinlerin yerleştirilmesini ve elektrik üretiminin süreklilik taşımasını sağlıyor. İkinci olarak, kıyıya yakın yerlere konumlanma zorunluluğu olmadığından görüntü ve ses kirliliği oluşturmuyorlar. Son olarak da yüzen rüzgar türbinleri, güçlü ve süreklilik gösteren rüzgarların bulunduğu bölgelere, sahip olduğu özel şamandıra sistemi sayesinde bir gemi tarafından çekilerek kolaylıkla taşınabiliyor.

Hywind tesisi, sürdürülebilir enerji kaynaklarının geliştirilmesi hususunda çeliğin sahip olduğu önemli rolü de ortaya koyuyor. Denizde yüzen rüzgar türbinlerinin sert hava koşullarına dayanıklı olması için güvenilir malzeme ve materyaller ön plana çıkıyor.

Kayan Rüzgar Türbin Tipleri

Yüzen Rüzgar Türbinlerinin Su Altı Tipleri

Statoil açık denizlerde kullanılacak olan bu sistemin tasarımını, daha önce yüzen petrol tesislerinde kullandığı teknolojiden yararlanarak rüzgar türbinlerinin çalışma şekillerini değiştiriyor. Hywind tesisi, geleneksel rüzgar türbinlerini yüzen çelik silindir üzerine yerleştiriyor. Bu silindirler deniz seviyesinden yaklaşık 78 metre derinde bulunuyor ve rüzgar türbinlerinin denizde tutunmasına olanak sağlıyor.

Yüksekliği 175 metreyi bulan bu türbinler, yüzen çelik silindir taban üzerine dünyanın ikinci büyük vinç teknesi olan Saipem 7000 tarafından taşınıyor. Çiftlik, İskoçya’nın kuzeydoğu kıyısında bulunan Peterhead’den yaklaşık 25 km uzaklıktaki Buchan Deep’de kuruluyor. Bu tesisin yaklaşık 20.000 hanenin yıllık elektrik ihtiyacını karşılayacağı öngörülüyor.

Her yeni geliştirilen teknolojinin ilk aşamasında olduğu gibi en büyük soru işareti yine işin maliyetinde ortaya çıkıyor. Açık deniz rüzgar türbinlerinin, karadakilere göre 8 kat daha pahalı olduğu söyleniyor. Türbinlerin kendisi, montajı ve güç bağlantılarının hepsi alışılmış olan sistemlerden çok daha pahalıya mâl oluyor. Statoil yaptığı açıklamada proje maliyetlerinin, demo aşamasına göre %60 – %70 arasında daha iyi olduğunu söylese de, sistemin yaygınlaşması için bu henüz yeterli değil. Devlet desteğine muhtaç kalmamak ve rekabet edebilmek için maliyetlerin %40 – %50 aralığında bir kademeye azaltılması gerektiği ortaya konuluyor. Statoil de aktif tedarik zincirini genişletmeye ve küresel bir tedarik zinciri kurmaya çalıştığı için uzun vadede, yüzen rüzgar türbini çiftliklerinin üretim maliyetleri daha da düşebilir.

KAYNAKÇA

http://www.iom3.org/materials-world-magazine/news/2016/dec/22/future-floating-wind-farms

http://stories.worldsteel.org/infrastructure/worlds-first-floating-wind-farm/

http://www.economy.gov.tr/portal/faces/blog/newsDetail?news_id=EK-248124