Gümüş nedir? Gümüş nerelerde kullanılır?

Gümüş, varlığı çok eski zamanlardan beri bilinmekle birlikte altın ve bakırdan sonra keşfedilmiştir. MÖ 3100 yıllarında Mısırlılar, 2500 yıllarında ise Çinliler ve Persliler tarafından kullanılmaya başlanmıştır. İlk olarak gümüş Romalılar tarafından işlenmeye başladığı iddia edilmektedir.  MÖ 800’lü yıllarda Nil nehri havalisinde para niteliğinde kullanılmıştır. Endüstri geliştikçe daha karışık ve saf olmayan gümüş filizleri üzerinde çalışmalar yürütüldü. Günümüzde gümüş büyük oranla bakır, çinko ve kurşun üretimindeki yan ürünlerden elde edilmektedir.

Gümüş nedir?

Simgesi Ag olan gümüş, parlak, beyaz ve değerli bir metalik elementtir. Atomik ağırlığı 107,87 gram, atom numarası 47’dir. Ergime noktası 961,9 °C, kaynama sıcaklığı 1950 °C, özgül ağırlığı ise 10,5 g/cm³ ve +1 değerliğe sahiptir.

Doğada Gümüşün Bulunuşu

Eski zamanlarda gümüş, yer yüzünün bir çok yerinde az miktarda bulunan doğal gümüş kaynaklarından elde ediliyordu. Doğal gümüş; saf ya da daha çok altın, civa, bakır ve diğer metallerle bileşikler halinde bulunuyordu. Günümüzde en çok rastlanan gümüş filizleri; argentit (Ag2S) (AgCl) ve gümüş klorür  olmaktadır. Arsenik veya antionla karışmış sülfür filizleri de bulunmaktadır.

Gümüş Üretimi

Gümüş, çeşitli yöntemlerle cevherden ayrıştırılmaktadır. En eski yöntemlerden biri, kurşunla karıştırma yöntemidir. Bu yöntemde gümüş cevherleri veya saf olmayan gümüş ürünleri kurşun veya kurşun filizleriyle bir ocakta ergitilir ve gümüş-kurşun ayrıştıma işlemi yapılır.

Diğer yöntem ise amalgama metodudur. Çamur gibi yapılan gümüş cevherleri, civa ve tuz ile muamele edilerek element olarak gümüş elde edilir. Bu yöntemlerden başka, siyanat yöntemi gibi başka gümüş elde etme yöntemleri de geliştirilmeye devam etmiştir. Türkiye’de gümüş üretimi Kütahya iline bağlı Gümüşköy’de yapılmaktadır.

Gümüş Özellikleri

Gümüş, dövülebilen, ışığı çok iyi yansıtan, sünek bir metaldir. Bir gram gümüşten iki kilometre uzunluğunda ince tel çekilebilir. Elektrik sistemde küp ve altıgen olarak kristallenir. Koordinasyon sayısı altı olduğu hallerde, atom çapı yaklaşık 1,444 Å değerini alır.

Korozyona karşı dayanımı çok yüksektir. Bakıra nazaran daha zor, altına göre ise daha kolay korozyona uğrar. Standart elektrot potansiyeli 0,7978 V’dur. Birkaaç organik madde ve asitlere karşı dayanıklıdır. Fakat derişik sıcak sülfürik asit ve nitrik asitte kolayca eritilir. Ayrıca kükürt ve çok sayıda kükürt bileşikleriyle hemen birleşir. Gümüş eşyalarda oluşan kararmanın nedeni, havada bulunan hidrojen sülfür ve yumurta gibi bazı yiyeceklerde bulunan kükürttür.

Periyodik cetvelde ağır metaller grubunda yer alır. Çoğu özelliği bakırın özelliklerine benzemektedir.

Gümüş Alaşımları

Saf gümüş kolay paslanmaz. Elektrik ve ısıyı çok iyi iletir. Fakat, çok yumuşak olup, mekanik kuvvete karşı direnci düşüktür. Atmosferde parlaklığını kaybederek soluk bir görüntüye sahip olur. Bu nedenle daha sert diğer metallerle alaşımlandırılarak kullanılır.

Gümüşün çinko ve kadmiyum ile yaptığı alaşımlar, parlaklığını daha yavaş kaybeder. Buna antimon ve kalay eklenirse, bu parlalık ve mukavemet daha da artar. Gümüş, diğer metallerle bir çok şekilde alaşımlandırılabilir. Bunlar endüstride saf gümüşten çok daha fazla kullanılır. Bunun en büyük nedeni gümüşün pahalı bir metal olmasıdır.

Gümüş Bileşikleri

Gümüş, bileşiklerinde ekseriyetle bir (+1) değerlidir. Bilinen pek çok bileşiğinden önemlileri şunlardır.

Gümüş oksit (Ag2O): Gümüş nitrat çözeltisi, sodyum veya potasyum hidroksit ile muamele edilirse, kahverengi bir çökelti meydana gelir. Dayanıklı değildir ve 300 °C’nin üzerine ısıtılırsa, tamamen gümüşe dönüşür.

Gümüş sülfür (Ag2S): Doğada argentit minerali halinde bulunur. Gümüş tuzunun çözeltisi üzerinden hidrojen sülfür geçirmekle elde edilen kararlı bir bileşiktir.

Gümüş nitrat (AgNO3): En önemli gümüş tuzudur. Renksiz ağır kristaller teşkil eder. Tıpta dağlamak maksadıyla kullanılır. Siğil tedavisinde çok iyidir. Ayrıca deriyi ve organik maddeleri karartmada tercih edilir. Deriyi kararttığından “cehennem taşı” ismini almıştır. Suda ve alkolde kolayca çözündüğünden, birçok gümüş bileşiklerinin elde edilmesinde ilkel madde olarak kullanılır. En çok kullanıldığı yerler; başta fotoğrafçılık olmak üzere, mürekkepler, saç boyası yapımı ve gümüş kaplamacılığıdır.

Gümüş siyanür (AgCN): Gümüş tuzuna sodyum veya potasyum siyanürün ilave edilmesiyle meydana gelen zehirli beyaz bir tuzdur. Alkali siyanürlerle kompleks siyanürler teşkil eder. Bu tuzlar da kaplamacılıkta önemlidir.

Gümüş halojenürler: Gümüş klorür (AgCl), gümüş bromür (AgBr), gümüş iyodür (AgI); gümüş nitrat çözeltisine halojen tuzları ilavesiyle elde edilirler. Hepsi de ışığa karşı hassas olup, fotoğrafçılık endüstrisinde önemli yerleri vardır. Altın atomunun yarıçapı, gümüş atomu yarıçapından daha küçük olduğu için gümüş daha bir iletkendir.

Gümüşün Kullanım Alanı

Gümüş genel olarak; fotoğraf endüstrisi, elektronik parçalar, bozuk para üretimi, süs eşyası ve takılar, alaşımlar ve dişçilik endüstrisinde kullanılır. Ayrıca yapay yağmur yağdırmak için yağmur bombası yapımında (gümüş iyodür), ayna sırlarının yapımında, pil yapımında ve bilgisayar röle kontaklarında kullanılmaktadır.  Geçmiş zamanda elektriği iyi iletmesinden dolayı ve tel haline kolay getirilebildiği için elektrik teli olarak da kullanılmaktaydı. Fakat doğada nadir bulunması ve değerli bir element olmasından dolayı artık bu amaçla kullanılmamaktadır.

Saf gümüş aynı zamanda boyalar, asetik asit ve fotoğraf maddeleri elde etmede de kullanılır. Bunlar dışında toz gümüş, cam ve ahşabı elektrik iletkeni yapma amaçlı yeni seramik tipi kaplama işlerinde de kullanılmaktadır.

Gümüş zeolitler, acil durumlarda deniz suyunu tuzdan arındırarak içilebilir su haline getirmek için kullanılabilmektedir.

Gümüş Kaplama

Gümüş kaplanacak parçalar, anodu gümüş olan elektrolitik banyoda katoda bağlanırlar. Banyodaki elektrolit, sodyum arjantisiyanür, NaAg(CN)2 veya benzeri bir kompleks gümüş tuzudur. Bu tür elektrolitler diğerlerine, mesela gümüş nitrata (AgNO3) göre kaplanacak yüzeyin daha düzgün kaplanmasını sağlarlar.