Doğal Taş Nedir? Nasıl Oluşur? Nerelerde Kullanılır?

Doğal taşlar, gündelik yaşamın hemen her alanında yer alan, insanların var olduğu dönemden bu yana dayanıklılıkları, bol bulunmaları ve kalıcı olmaları sebebi ile sıklıkla kullanılan malzemelerdir. Bu taşlar, en ilkel dönemlerden günümüze dek çeşitli alanlarda kullanılmışlardır. Özellikle modern insanın kalite, doğallık, sağlamlık ve sağlık arayışı sebebi ile yapılardaki kullanımları ve kullanılan doğal taşların çeşitliliği her geçen gün artmaktadır. Nitekim pek çok kimse doğal taşın ne olduğunu, neye göre sınıflandırıldığını, nasıl oluştuğunu ve hangi özellikleri taşıyabileceğini bilmemektedir.

Doğal Taş Nedir?

Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğe göre doğal kelimesi, “doğada bulunan, doğaya uygun ve doğada rastlandığı gibi” olan maddeleri ifade etmektedir. Taş ise “kimyasal veya fiziksel durumu değişiklikler gösteren, rengini içindeki maden, tuz ve oksitlerden alan sert ve katı madde” olarak açıklanmaktadır. Nitekim bu açıklamalar, doğal taşın tanımını yapmak için yeterli değildir. Taşlar, yerkabuğunu da oluşturan kayaların kimi etkenlerin ve sürecin etkisi ile oluşturmuş olduğu, kristal bir içyapıya sahip olan, içinde çeşitli minerallerin de bulunduğu yapılardır. Taşlar, inorganik esaslıdır. Doğal taş denildiğinde, doğada hali hazırda var olan kayaçlar akla gelmektedir. Oldukça fazla türü bulunan doğal taşların kimilerinin ticareti yapılmakta, kimileri ise ticari amaçlar ile kullanılmamaktadır. Bu nedenle doğal taş kavramı aslında oldukça geniş bir kavram olarak karşımıza çıkmaktadır.

Taşlar, kayaçların kristallenmesi var olan taşların yeniden kristallenmesi veya çeşitli doğal olaylar ile (yağmur, akar su, rüzgar gibi) kayaç parçacıkları ve minerallerin taşınması ve/veya depolanması, sertleşmesi neticesinde oluşmaktadırlar. Oluşum biçimi, doğal taşların sınıflandırılmasında önemli bir etkendir.

Doğal Taş Nasıl Oluşur?

Bugün taşlar, endüstriyel işlemlere tabi tutularak şekillendirilmekte ve insanların onları kullanması kolaylaştırılmaktadır. Ancak taşlar endüstriyel maddeler değildir. Yani insanlar tarafından değil, doğal süreçler sonucunda oluşmaktadırlar. Milyonlarca yıl sonrasında oluşan taşlar, oluştukları dönemlerin ve ortamların özelliklerini yansıtmaktadırlar. Bu yönleri ile taşların bilgi iletişimini sağlayan materyaller olduğu da unutulmamalıdır.

Büyük patlama (Big Bang) teorisine göre Hidrojen ve Helyum maddeleri gök adaları ve gezegenleri oluşturan ana maddelerdir. Dünyamız da bu maddelerden oluşmuş halde uzayda varlığını sürdürürken, yine en fazla kabul edilen bir teoriye göre benzer bir kütle ile çarpışmış ve büyük bir parça kopmuştur. Bu parçanın Ay olduğu varsayılmaktadır. Çarpışma neticesinde hem Ay hem de Dünyanın yer kabuğu kızgın bir eriyik haline dönüşmüştür. Yıllar içinde doğal hareketleri ile bu gök cisimleri soğumaya başlamış ve ilkel kayaçları meydana getirmişlerdir. Litosfer adı verilen bir kabuk yeryüzünün dış katmanını oluşturmuştur. Volkanik lav akıntılarıyla, depremlerle, sıcaklık değişimleriyle ve meteorların düşmesiyle yer yüzeyi sürekli olarak kırılıp parçalanmış, lavlarla birlikte yeryüzüne çıkan volkanik gazlardan su buharı, karbondioksit ve azot dünyamızın etrafında atmosferimizi oluşturmuştur. Bu doğal oluşumlar, taşların da oluşmasını sağlayan ana etmenlerdir. Özellikle sıcaklık değişimleri, litosferin kalınlaşmasını, çıkan volkanik akıntıların da şekillenmesini sağlamıştır. Maddenin en küçük parçası atomlardan oluşan elementlerin bir araya gelmesiyle mineraller, minerallerin bir araya gelmesiyle de taşlar oluşmuştur, diğer bir deyişle doğal taşlar bir mineraller topluluğudur.

Taşları temelde üç başlık altında incelemek mümkündür. Bu başlıklar, yoğunlukla taşların oluşum biçimlerine göre belirlenmiştir. Magmatik taşlar bu başlıklardan ilkidir. Magmatik taşlar, jeolojik süreçler neticesinde metamorfik ve tortul taşları oluşturmaktadırlar. Ancak bu oluşum tek yönlü değildir. Metamorfik taşlar ya da tortul taşlar magmatik taşlara ya da birbirlerine dönüşebilmektedirler. Bir başka deyişle dünyamızda sürekli olarak bir kaya(ç) döngüsü mevcuttur. Bu kaya(ç) döngüsü aşağıdaki şekilde verilmiştir.

Doğal Taşların Özellikleri Nelerdir?

Doğal taşların oluşum biçimleri ve onları oluşturan maddelerin kimyasal ve fiziksel özellikleri, onlara ayırt edici özellikler katmaktadır. Kimi maddelerin dizilimi oldukça düzgün, kimilerininki ise karmaşıktır. Bu durum taşların sertliklerini, çeşitli fiziksel, biyolojik ve kimyasal etkilere karşı dayanımlarını, taşın kullanım alanlarını doğrudan etkilemektedir. Bu nedenle her taş türünün özelliği ayrı ayrı ele alınmalı ve incelenmelidir. Ancak, doğal bir ürün olan taşların, bazı genel özellikleri de mevcuttur. Kuşkusuz bunlardan ilki sertliktir. Doğadaki pek çok maddeye nazaran doğal taşlar, doğal olarak sert olan cisimlerdir.

Doğal Taşların Kullanım Alanları Nerelerdir?

Doğal taşların geçmişten günümüze dek pek çok kullanım alanı olmuştur. Bunların kullanıldığı yerlerin özelliklerine göre doğru seçilmeleri lazımdır. Aksi halde, dayanım sorunları olacak, kullanım ömürleri azalabilecektir. Ülkemizde ve dünyada, doğal taşların nerelerde kullanılabileceğini belirten çeşitli standartlar mevcuttur. Bu standartlar sayesinde, doğru alanlarda, doğru doğal taşların seçilmesi de mümkün hale gelmektedir.

TS 699 Tabii Yapı Taşları Muayene ve Deney Metotları, TS 1910 Kaplama Olarak Kullanılan Doğal Taşlar, TS 2513 Doğal Yapı Taşları, TS 6809 Mohs Sertlik Cetveli vb).Taşların kullanım yerlerinin saptanabilmesi ve kullanılacak mekânda doğru taşın uygulana bilmesi için jeolojik (renk, doku, sertlik, homojenlik, mineralojik bileşim, çökelme şekli, kristallenme derecesi), kimyasal (kimyasal bileşim, kimyasal maddelerin etkisi, suyun etkisi), fiziksel (birim ağırlık, özgül ağırlık, porozite, geçirgenlik, su emme), mekânik (basınç direnci, donma dayanımı, aşınma dayanımı, çekme dayanımı, eğilme dayanımı), teknolojik (işletilme özellikleri, rezerv, taşıma olanakları), ekonomik (üretimmaliyeti, kullanışlılığı) gibi özelliklerinin çok iyi bilinmesi hangi doğal taşın, hangi amaçla kullanılabileceğine karar verilebilmektedir. Bir taşın hangi özellikleri taşıdığı, bunların nerelerde kullanılabileceğini belirleyen en önemli etmendir. Aranan özelliklerin varlığı, doğal taşlara ticari değer de katmaktadır. Doğal taşlarda aranan özellikler, taşın kullanılacağı yere ve amaca göre değişmektedir.

Kimi taşlar binalarda (yapılarda) kaplama olarak tercih edilmektedirler. Bunlar genellikle binayı taşıyan taşlar değil; dekoratif amaçlar gözetilerek kullanılan taşlardır. Kullanılacak olan bölgenin iklimine, elde edilebilirliğe ve dekorasyon yapan kişilerin beğenilerine göre tercih edilebilirler. Yine de özellikle dış mekanlarda kullanılan kaplama taşlarının ayrışmalara ve donmaya karşı dirençli olanlarının tercih edilmesi lazımdır. İç mekanda kullanılan taşların ise sağlamlık bakımından homojen olmaları beklenmektedir. Örneğin merdivenler için tercih edilen taşların aşınmalara karşı dayanıklı olması, merdivenlerin uzun süre ve güvenli kullanılabilmeleri için önem taşımaktadır. Şayet bir dış mekanın kaplanması söz konusu ise buralarda tercih edilecek taşlarda, kullanım bölgesinin atmosfer etkilerine ve dona dayanıklılık aranmalıdır. Binaların iç alanlarında kullanılacak kaplama taşlarında, eğilme mukavemeti, aşınma mukavemeti, işlenebilme özelliği ve estetik görüntü önemli unsurlar arasında sayılabilecektir.

Taşların kullanımı için dikkat edilmesi gereken bir başka şey de, bunları çok fazla insanın sıklıkla kullanıp kullanmayacağı konusudur. Örneğin kamusal alanlar sürekli insan sirkülasyonun olduğu ve dolayısıyla taşın kolaylıkla aşınabileceği alanlar olarak karşımıza çıkmaktadırlar. Buralarda yine pek çok aracın kullanılabileceği de unutulmamalıdır. Sert yapılı oldukları için genellikle kamusal alanlarda magmatik kökenli taşlar tercih edilmektedir. Granit, siyenit, gabro, diabaz, andezit buralarda kullanılan magmatik taşlara örnek verilebilecektir.

Estetik görünüme öncelik verilen özel yapılarda (otel, iş merkezleri, şirket binaları, dinlenme yerleri, alışveriş merkezleri, bina içi alanlar, kültür merkezleri, hamam vb.) mermerler, renkli kireçtaşları ve travertenler tercih edilmektedir. Peyzaj mimarisinde kayrak taşları (arduvaz-sleyt), metamorfik şistler, volkanik tüfler, değişik renklerdeki dere çakılları ve kumtaşı türündeki doğal taşlar parlatılmadan veya eskitme yapılarak yaygın olarak kullanılmaktadır. Blok alınamayan, belirgin albenisi olamayan ve daha çok sert taş grubuna giren granit türlerinin bazalt gibi doğal taşların parke, bordur ve zar taşıolarak, parke ve bahçe yollarının düzenlenmesi ile yaya kaldırımlarının yapımında çeşitli boyut ve şekillerde kullanımı yaygındır.

Türkiye’de Doğal Taşlar

650’ye yakın renk ve çeşidin bulunduğu ülkemizde, 300 çeşit mermer, 200 çeşit traverten, kireçtaşı ve granit bulunmaktadır. Üretim miktarı ve değeri göz önüne alındığında, Türkiye sahip olduğu potansiyelle doğal taş sektöründe dünyanın en büyük beş ülkesinden birisidir. Bugün, Türkiye 179 ülkeye, yaklaşık 2 milyar dolar değerinde mermer ve doğal taş ihracatı yapmaktadır. Ülkemizdeki jeomiras nitelikli bir kısım doğal taşların yerleri aşağıdaki şekilde gösterilmiştir.

Ülkemizdeki jeomiras nitelikli bir kısım doğal taşların yerleri

Alp sıra dağlarının bir parçası olan Türkiye’nin sahip olduğu rezerv, doğal taş sektöründe uluslararası bir oyuncu olmasını sağlamaktadır. Sahip olunan rezervin büyük bir kısmı Batı Anadolu ve Trakya’da yer almaktadır. Rezervlerin toplu olarak bulunduğu iller Afyon, Balıkesir, Burdur, Bursa, Denizli, Tokat, Bilecik, Muğla, Eskişehir ve Çanakkale’dir. Son dönemde yapılan yatırımlarla Diyarbakır ili de adı geçen illere dâhil olmuştur. Uluslararası pazarda özellikle tanınan Türk ürünleri arasında, Süpren, Elazığ Vişne, Akşehir Siyah, Manyas Beyaz, Bilecik Bej, Kaplan Postu, Denizli Traverten, Ege Bordo, Milas Leylak, Gemlik Diyabaz, Afyon Şekeri, Burdur Beji sayılabilir.

Doğal taş bakımından, jeolojik yapısı itibarıyla zengin bir potansiyele sahip olan ülkemizde, bugünkü verilere göre 4 milyar m3 işletilebilir mermer, 2,8 milyar m3 işletilebilir traverten, 1 milyar m3 granit rezervi bulunmaktadır. Bu değerlere göre Türkiye dünya doğal taş rezervinin yaklaşık %40’ına sahiptir. Dünya pazarlarında beğeni kazanabilecek nitelikte doğal taş çeşidine sahip olan Türkiye’de, rezervler Anadolu ve Trakya boyunca geniş bir bölgeye yayılmıştır. Rezervlerin bölgelere göre dağılımı, Ege Bölgesi %32, Marmara %26, İç Anadolu %11, Doğu Anadolu Güneydoğu Anadolu, Karadeniz ve Akdeniz Bölgesi %31 şeklindedir.