İnsansız kara ve deniz araçlarının en kritik ihtiyaçlarından biri, kesintisiz görev sürelerine sahip olmalarıdır. Zira bu araçların temel yetenekleri, doğrudan savaşmak yerine keşif ve gözetleme yapmaktır. Yenilenebilir enerji kaynaklarının entegrasyonu, bu araçların görev sürelerini bakım ihtiyaçlarına kadar uzatmaktadır. Bu bağlamda, devasa okyanuslara sahip Yeni Zelanda Kraliyet Donanması (RNZN), Bluebottle (mavi şişe) isimli insansız deniz aracını, sürekli denizde kalacak şekilde 7 aylık bir teste tabi tutmaktadır.
Bluebottle, Avustralyalı Ocius şirketi tarafından 2013 yılından beri geliştirilmekte olup, Avustralya donanması bu yıl içerisinde 5 adetlik bir siparişi teslim alarak aktif görevde kullanmaya başlamıştır. Aracın ikinci müşterisi ise Yeni Zelanda olmuştur.
Enerji Kaynakları ve Performansı
Bluebottle, yalnızca 6,8 metre uzunluğa ve 800 kg ağırlığa sahip bir tekne olarak, enerjisini güneş, rüzgar ve dalgadan elde etmektedir. Bu araç, maksimum 6,5 knot hızına ulaşabilirken, seyir hızı ortalama 5 knot’tur. En dikkat çekici özelliği, karaya dönmeden neredeyse sınırsız bir süreyle faaliyet gösterebilmesidir. Teknenin denizden üsse ya da limana dönmesi için gereken tek şart, deniz yaşamının sebep olduğu midye benzeri birikintilerden temizlenmesidir.
Bluebottle, toplamda 300 kg faydalı yük taşıma kapasitesine sahiptir ve itiş ile iletişim haricinde bu yüke ortalama 50 W enerji sağlayabilmektedir. Otonom yapısı sayesinde akıntılardan kaçabilen bu araç, isteğe bağlı olarak insanlı bir şekilde uzaktan da kontrol edilebilmektedir. İletişim, kıyıya yakın alanlarda mobil hatlar üzerinden, açık denizde ise düşük hızda uydu bağlantısı ile sağlanmaktadır. Okyanus için tasarlanan bu tekne, 7. seviye dalgalarda bile operasyon kabiliyetine sahiptir; bu seviyede dalgaların yüksekliği 6-9 metreyi bulmaktadır, dolayısıyla oldukça başarılı bir performans sergilemektedir.
Görüş Sistemleri ve İletişim
Bluebottle, çevresini radar, elektro-optik ve kızılötesi sensörler aracılığıyla algılayabilmekte ve elde ettiği bilgileri paylaşabilmektedir. Enerji kaynakları arasında, yelken tarzı sert yapı rüzgarı yakalarken, entegre güneş panelleri de itiş için gerekli enerjiyi sağlamaktadır. Fırtınalı havalarda gövde üstüne kapanarak elektrikli pervaneli itişe geçebilen bu sistem, güverte üstüne entegre edilmiş güneş panelleri sayesinde her zaman elektrik üretebilmektedir. Toplam 1500 Watt güce sahip paneller, 27 kWh kapasitesine sahip bataryalarda enerji depolamaktadır.
Dümen kısmına entegre edilen palet tarzı yapı, teknenin dalgalardaki hareketiyle itiş sağlarken, güneş ve rüzgarın olmadığı durumlarda bile sadece dalga enerjisinden 1,5 knot hızına ulaşabilmektedir. Yelken veya dalga ile hareket ettiği anlarda tamamen sessiz çalışması, onu farklı bir kategoriye yerleştirmektedir. Elektrikli pervane, güneşten elde edilen enerjiyi itişe dönüştürmektedir.
Gelişen Teknolojiler
Bluebottle, askeri ve sivil amaçlarla kullanılabilen esnek bir yapıya sahiptir. Gemilerden ya da karadan bırakılan bu küçük boyutlu araç, gerektiğinde tekrar gemiye alınabilmektedir. Aktif ve pasif sonar sistemleri entegre edilmesi için Avustralyalı Thales firması tarafından çalışmalar sürdürülmektedir. Bu özelliklerin eklenmesi, teknenin seviye atlayarak düşman denizaltılarını dinleme ve tespit etme yeteneği kazanmasını sağlayacaktır. Dinleme görevleri, uçaklardan veya helikopterlerden atılan dinleme dubaları ile de yapılabilmektedir. Ancak, insansız ve görece ucuz olan Bluebottle, düşman bölgesine sessizce sızarak kritik bilgileri aktararak önemli bir stratejik avantaj elde edecektir.