Araç Paylaşımı ile Daha Yeşil Bir Dünya

İklim değişikliği ve karbon emisyonu azaltılması konusu son yıllarda lider araştırma konularından biri olmuş durumda. Araç ve araba paylaşım konusu hakkında yapılan araştırmalar ve çalışmalar daha yeşil bir dünya ile birlikte daha az emisyon ve daha az çevreci trafik çözümlerini sağlayacaktır.

Araç paylaşımı konusu dünyanın önde gelen üreticilerinin de dikkatini çekmiş durumdadır. Başta BMW ve Mercedes olmak üzere Renault Group, Volkswagen ve Fiat gibi şirketler araç paylaşımı çalışmalarına son dönemlerde hız vermiş bununla birlikte hala devam etmekte olan ArGe çalışmalarına büyük kaynaklar hazırlamaktadırlar. Hem araç paylaşımı hem de otomobil paylaşımı, yeni paylaşım ekonomisinde büyüyen trendler. Bu tür bir iş birliğine örnek olarak dünyanın her yerinde kullanımı bulunan ve özel odalar kiralamaya aracılık eden Airbnb’dir. Berkeley Üniversitesi’nden araştırmacılar Susan Shaheen ve Nelson Chan yeni bir raporda, “Ortak kullanımlı mobilite, ulaşım erişilebilirliğini artırırken aynı zamanda kişisel otomobillerin sahipliğini azaltarak birçok küresel şehirde dönüştürücü bir etkiye sahip oldu” diyor.

Araç paylaşımı nedir ?

Araç veya otomobil paylaşımı gelişen ve yenilenen dünyada ihtiyaca yönelik oluşturulan fakat asıl amacının iklim değişikliğine bağlı olarak karbon emisyon oranın azaltılması ve hedeflenen karbon nötr seviyesine ulaşabilmektir. İnsanların birbirleri ile paylaşımları olarak araçlarını ve otomobillerini kullanabildiği şirketlerin bunlara önayak olduğu geliştirilmiş bir sistemdir.

Araç paylaşımı nasıl gerçekleşir ?

  • Kendi aracınızı sizinle aynı yönde giden biri ile paylaşabilirsiniz. (Hali hazırda uygulamalar mevcuttur)
  • Şirket aracını başkaları ile paylaşabilirsiniz.
  • Kendi aracınızı siz kullanmıyorken başkaları ile paylaşabilirsiniz.

Yukarıda saydığımız bu maddeler kişilere ve şirketlere ek gelir ve ekonomik rahatlık sağlamakla beraber doğamıza ise karbon nötr olabilmemiz açısından yarar sağlayacaktır.

Araç paylaşımının sağladığı katkılar nelerdir ?

  • Kısa süreli olması.
  • Kullandığın kadar öde sistemi ile daha ekonomik olması.
  • Pratik ve hızlı olması.
  • Erişimi kolay ve geliştirilebilir olması.
  • Trafik sıkışıklığına çözüm.
  • Çevreci.

Şu anda park halinde duran bir aracınız var ise bunun genel verim oranı sadece %1’dir. Yapılan araştırmalar otomobillerin kullanım ömürleri boyunca verimsizliklerini %99 olarak belirlemiştir. Birleşmiş Milletler’in son raporu 2050 yılına kadar dünya nüfusunun üçte ikisinin şehirlerde yoğunlaşacağını tahmin ediyor. Bununla birlikte şehirlerde insan nüfusunun artması bu projelerin daha da yaygınlaşacağını gösteriyor.

Mobilize

Renault Group Mobilize ile bu sorunu çözmek için başı çeken şirketlerden bir tanesi. Aracın üretimi ise özellikle çevre bilinci ile yapılmış bu çalışmayı çok iyi bir şekilde desteklemekte. Araç %50’si geri dönüştürülmüş malzemelerden üretilmiş ve aynı zamanda Mobilize aracı %95’i geri dönüştürülebilen malzemelerden üretilmiş bir araç.

Renault Zity

Yine Renault grubunun bir ürünü olan Renault Zity full elektrikli motorlu aracı şu an hali hazırda Avrupa’da kullanılmakta. 5000 adet paylaşımlı Renault Zity modeli şu an Avrupa sokaklarında hizmet vermekte. Bununla beraber bu aracın Avrupa’daki kullanıcı sayısı ise 325 binlere ulaşmış durumda.

Bununla beraber bu aşamada lider konumda bulunan ve bu işi ortaklaşa yürüten BMW ve Mercedes ise 4 milyon aktif kullanıcısı ile şu an lider durumda. Yine Fiat ve Volkswagen gibi şirketlerinde Avrupa’da araç paylaşımı ile ilgili aktif yatırımları bulunmakta.

Araç paylaşımı ve benzeri düzenlemeler hem daha az enerji tüketimi hem de daha düşük emisyonlar anlamına gelmekte. Oslo Üniversitesi Sosyoloji ve Beşeri Coğrafya Bölümü’nde araştırmacı olan Böcker “Paylaşım ekonomisi, ürün veya hizmet fazlası olan biriyle potansiyel bir tüketiciyi eşleştirir. Bu, hızla büyüyen bir ekonomik olgudur” diyor. AB enerji planı da bu türden yeni, yenilikçi fikirlere vurgu yapmakta ve plan, enerji, ulaşım ve dijital teknolojiyi birleştiren hizmetler ve akıllı teknoloji potansiyelinin çok büyük olduğunu belirtiyor. Kent araştırmacısı Böcker, “Araba paylaşımı ve araç paylaşımı, yeni BT teknolojisi sayesinde ortaya çıkan fenomenlerdir. İnsanların gelirleri düştüğünde, günlük yaşamda tasarruf etmenin yollarını ararlar” diyor.

Araç ve otomobil paylaşımı hem şirketler bazında hem de kişisel bazda artmakta ve artma eğilimi göstermektedir. Özellikle 2050 yılında şehir nüfusunun artması ile şehirlerimizin kirliliğin artacağı düşünüldüğünde; araç ve otomobil paylaşımı daha çevreci ve daha ekonomik sonuçları ile katkı sağlayacaktır.

KAYNAKÇA:

1- University of Oslo. “Car-sharing greens the city.” ScienceDaily. ScienceDaily, 29 June 2015.