Türkiye’de Güneş Enerjisi

gunes-enerjisi

gunes-enerjisiGünümüzde sadece bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıda ülke kendi enerjisini üretiyor. Bu durum ülkeleri enerji ticareti  hususunda çalışma yapmaya itiyor. Dahası bu kaynakların verimli kullanımı sürdürülebilir gelişim ve ekonomik büyümeye olanak sağlıyor.

Türkiye petrol ve doğal gazda gittikçe artan bir dışa bağımlılık halinde. Fakat talep olursa,  ülkede neredeyse tüm yenilenebilir enerji yöntemleri sürdürülebilir enerjinin gereklerine uyumlu şekilde elimizin de altında. Türk hükümeti, araştırmacıları Türkiye’de enerji projeleri uygulamaları için yenilenebilir enerji konusundaki yeni araştırmalar yapmalarını destekliyor.

Jeografik konum ve solar enerji potansiyeli açısından Türkiye bir çok ülkeye nazaran çok daha iyi şartlar sağlıyor, çok daha az kurulum maliyeti sunuyor.

Güneş enerjisi sistemlerinin güvenilir ve sıcak su üretiminde ekonomik olduğu kanıtlanmış durumda. 2012 sonunda kurulu toplam güneş kolektörü arazisi 15.497.913 m2’ye ve toplam kapasite 108.455 MWth(Termal Mega Watt)’a ulaştı. Öte yandan, güneş kolektörü üretimi son bir kaç yıldır en hızlı büyüyen pazar durumunda.

Ülkenin sosyal ve ekonomik büyümesi sebebiyle enerjiye olan talep hızla artıyor. Türkiye kendine has jeografik pozisyonu sebebiyle en aktif enerji transfer noktasında bulunuyor. Türkiye doğal gaz zengini Azerbaycan ve Rusya gibi ülkelerin Avrupa anakarasına olan enerji yollarında çok önemli bir yer alıyor ve ayrıca yenilenebilir enerji kaynakları açısından da Avrupa’ya köprü konumunda.

Başlıca yerli enerji kaynakları özellikle ülkenin doğusundaki hidro enerji ve linyit.

Türkiye büyük petrol ve gaz rezervlerine sahip değil. Neredeyse tüm petrol, doğal gaz ve yüksek kaliteli kömür ithal ediliyor. Diğer yandan Türkiye yenilenebilir enerjide büyük bir  potansiyele sahip durumda. Türkiye’de elektrik termal enerji tesislerinden, kömür, linyit, doğalgaz, fuel oil, jeotermal enerji ve hidroelektrik santrallerinden(HES) üretiliyor.

2012’de enerji tesislerinin toplam sayısı 743 ve kapasite de 57,000 MW‘a ulaştı. Hükümet özel sektöre ihtiyacı olan enerjiyi üretmeye yönelik teşvik uyguluyor ve gittikçe artan enerji gereksinimine yardımcı olmak, hali hazırda kurulu olup işleyen hükümet tesislerinin devralınması ve daha büyük tesisler kurarak diğer şirketlere de elektrik satmak için özel şirketlere destek uyguluyor.

Türkiye kendi fosil yakıt rezervlerine sahip değil. Gelecekte, öyle görünüyor ki petrol, doğal gaz ve hatta kömürde öngörülen talebi karşılamak hayli zorlaşacak. Türkiye’nin temel fosil enerji kaynağı yıllardır üretilen kömür ve ülkenin toplam fosil enerji kaynaklarının yaklaşık %24’üne eşit.

Türkiye’nin yenilenebilir enerji kaynakları bol ve geniş alanlara yayılı halde. Yenilenebilir enerji kaynakları toplamdaki birincil enerji kaynaklarının yaklaşık %14.4’üne eşit ve yenilenebilir kaynaklar kömürden sonra ikinci en büyük yerli enerji kaynağı durumunda.

Ek olarak; Batı Anadolu’da çıkan jeotermal enerji, rüzgar enerjisi ve Orta, Doğu ve Batı Anadolu’daki solar enerji, Anadolu’nun altında yatan Toryum ve Uranyum kaynaklarıyla elde edilebilecek nükleer enerji ve Karadeniz’in dibinde birikmiş Hidrojen, Türkiye’deki diğer potansiyel yenilenebilir enerji kaynakları olarak biliniyor.Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının stratejik planına göre Türkiye 2023’te elektrik enerji üretiminin %30’unu yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlayacak.

Yenilenebilir enerji, solar ve solar olmayan şeklinde ayrılabilir. Solar enerjiler; biyokütle, büyoyakıt, solar güç, hidroelektrik ve rüzgar enerjisini kapsar. Solar olmayan yenilenebilir enerjiler, dalga enerjisi ve jeotermal enerjiyi kapsar. Türkiye neredeyse tüm yenilenebilir enerji kaynaklarına sahip durumda. Fakat linyit ve hidrolik enerji hariç bu kaynaklar ülkenin enerji gereksinimi için değerlendirilmiyor. Bu sebeple bu gereksinimin yarıdan fazlası ithal ediliyor.

Teknik hesaplamalara göre Türkiye’nin bulunduğu solar kuşağa bağlı olarak teknik açıdan solar enerji değeri elektrik üretiminde çok yüksek bir değer olan 6105 TW saat/yıl’a eşit, bunu takiben rüzgar enerjisi potansiyeli tahminen 290 TW saat/yıl, hidro potansiyeli 216 TW saat/yıl’a eşit.

Güneydoğu Anadolu; solar enerji değerlendirmelerine göre Türkiye’deki en yüksek solar potansiyele sahip ve Akdeniz Bölgesi de ikinci sırada geliyor. Türkiye’deki en çok solar enerji talebi meskun amaçlar için oluyor.

Sistemlerin apartmanlar, oteller, hastaneler, askeri konaklama amacıyla kullanımdaki payı gittikçe artıyor. Güneşi bolca alan kıyı bölgelerde sıcak su ihtiyacı için oldukça fazla kullanılıyor. Kurulu solar enerji kollektörleri 2001’de 2.5 milyon metrekare, 2012’de 15 milyon metrekare olarak kayıtlara geçti. Çoğunlukla Akdeniz ve Ege bölgelerinde kullanılan bu kollektörlerden 2001 ve 2011’de sırasıyla 290 ve 450 ktoe(kilo tonne of electricity)/yıl ısı enerjisi elde edildi. Var olan yüksek potansiyel sebebiyle solar enerjiden Türkiye’nin diğer bölgelerinde de faydalanılabilir. Solar enerji üretimi (fotovoltaik)PV ve solar kollektörlerle yapılmakta. Ne yazık ki PV’ler yüksek kurulum maliyetine sahip, bu sebeple şu an ekonomik kullanımı mümkün durumda değil. Türkiye’de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Türk Telekom, Kara Yolları Genel Müdürlüğü, Yenilenebilir Eneji Genel Müdürlüğü(YEGM) ve çeşitli araştırma kuruluşlarının kurulu müşterek kapasitesi 300 KW.

 

Türkiye’deki yüksek potansiyele rağmen, şu an solar enerji yaygın şekilde kullanılmıyor, çoğunlukla güneşli kıyı bölgelerde ev içi sıcak su üretimi için kullanılan düz plaka solar kolektörler hariç. Ayrıca 2005’te, 8.5 milyon metrekare solar kolektör kurulumu yapıldı ve öyle ki bu 0.310 milyon petrol tona eşit(mtoe).

Termal sistemlerin kurulu kapasitesi, 2009 raporları ve Uluslararası Enerji Ajansına göre, 16 GWth ve 236 milyon metrekare. Türkiye’nin 2012 verilerine göre, kurulu kapasite, 10.848 MWth ve 15.497.913 m2. Bu Türkiye’de 10 milyon metrekarede solar kolektör kurulu anlamına geliyor ki bu değer son derece iyi. Solar termal enerji üretimi açısından Türkiye, Çin, ABD ve Almanya’dan sonra dünya dördüncüsü konumunda. Dünyadaki kullanıma bakılırsa kişi başına solar kolektör alanı Kıbrıs’ta 0.85 m2, İsrail’de 0.55 m2, Yunanistan’da 0.22 m2. Konutlarda tüketilen enerji miktarı, 23.86 Mtoe(en son enerji tüketiminin %30.7’si)  ve su ısıtma değerleri enerji tüketiminin %80’ine eşit. 100 civarında küçük ve büyük ölçekte şirket bu alanlarda çalışıyor ve yıllık üretimleri 700.000 m2 – 1.000.000 m2.

Türkiye’de 19.842.850 civarında ev bulunuyor. Meskenlerin %20’si tek katlı mülklerden, %25.5’i 4-5 katlı binalardan, %23.1’i 6 ve daha fazla katlı apartman dairelerinden oluşuyor.

Çarpıcı bir biçimde güneşten elde edilen bedava solar enerji, milli ekonomiye 600 milyon dolardan fazla katkı anlamına geliyor.

Türkiye’nin enerji giderleri çok yüksek(1 Kw elektrik fiyatı: 0,23 TL; 1 doğalgaz: 1 TL; 1 lt LPG: 2,5 TL; 1 litre dizel yakıt: 3,89 TL; 1 litre kurşunsuz benzin: 4,31 TL; 1 kg kömür: 0,47 TL(2014 için), solar enerji sistemi olan pek çok aile konutu sıcak su için bu sistemi kullanıyor. Kuzey Türkiye’de, kurulu solar kollektör alanı batı ve güney bölgelerden bir hayli düşük ama finansal destek programının bir sonucu olarak artışa geçmiş durumda.

Termal solar enerji tesisleri her ne kadar şu anda düzgün ve başarılı bir durumda olsa da henüz geniş çapta bit kurulum şansını yakalayamadı, özellikle ekonomik nedenlerden ötürü. Türkiye şu anda solar enerji sektöründe  iyi bir yasal çerçeveye ve organizasyona sahip halde. Eğer solar enerji tesislerinde gerekli girişimler yapılırsa, bu durum Türkiye’yi solar enerji yatırım potansiyeli açısından İspanya’dan sonra Avrupa’da ikinci sıraya sokuyor. Türkiye’de elektrik için rüzgar, solar, jeotermal ve hidroelektrik enerjisi, ortam ve su ısıtma enerjisi, fosil yakıtlara alternatif olarak uygulanabilir çevre dostu, hiç kirlilik ve sera gazı yayılımı yapmayan çeşitli yenilenebilir enerjiler için temel adımlar atılıyor. Türkiye her yıl enerji tedariği için çok büyük paralar harcıyor.  Bu sebeple hükümet doğu, batı ve güney bölgelerdeki solar su ısıtma için alınan teşvik tedbirlerini uygulamaya sokmalı.

Pazar piyasası ve teknoloji alanında yüksek seviyede kamu farkındalığı olmasına rağmen, doğal gaz ağının genişliyor olmasından ve de hükümet desteği bulunmamasından etkilenmeyerek güçlü durumunu korudu. Hükümetin finansal teşvik programı haricinde, daha az sermaye gereksinimi, kurulumu yapan yerel firmalara ulaşılabilirlik ve iklim kondisyonları, solar su ısıtma sistemlerinin miktarında belirleyici temel faktörler olarak değerlendirilebilir. Sonuç olarak, yapılan araştımalar gösteriyor ki Türkiye yenilenebilir enerji kaynaklarını daha iyi bir şekilde değerlendirirse tüm enerji ihtiyacını karşılayabilecek ve hatta ihraç edecek durumda.

Kaynak: Benli Hüseyin, Türkiye’deki Sıcak Su üretimi İçin Solar Su Isıtıcılarının Uygulanma Potansiyeli,, Mesleki ve Teknik Eğitim Fakültesi, Fırat Üniversitesi, Elazığ, Türkiye, 2015. (www.sciencedirect.com , Potential application of solar water heaters for hot water production in Turkey)