Sercan Bayındır yazısında fiber kablo teknolojisini çok güzel izah etmiş. Ben teknik detaylara fazla girmeden kabaca “Fiber Lazer” konusundan bahsedeceğim. Öncelikle “Lazer” terimi günümüzde pek çok alanda kullanılıyor. Bunun sebebi lazer teknolojisinin fazlaca çeşidi olması. Endüstri ile ilgili olmayanların sıklıkla karşılaştığı “Epilasyon Lazer” başta olmak üzere, “YAG Lazer”, “CO2 Lazer”, “Fiber Lazer” gibi türevlerinin bulunmasıdır. Bu farklılıkların sebebi lazer ışın demetinin elde ediliş biçimi ve kullanılırken izlenilen yöntem olarak açıklanabilir. Lazer ışın demetini (enerjisini) elde etmek için kristal ve gazlar kullanıldıktan sonra bu enerjinin yönlendirilmesi ve kontrolü için çeşitli yöntemler kullanılır. Fiber kablolar, aynalar, Q-switch gibi çeşitli yöntemler mevcut.
Benim yazıma konu olan “Fiber laser” teknolojisinde lazer enerjisi birkaç diyot ve kristal ile, Rezenatorde elde edildikten sonra fiber kablolar vasıtası ile toplanarak “Galvo” diye tabir edilen, elektronik kontrollü bir ayna-mercek birimine aktarılır. Lazer ışın demeti, bilgisayar tarafından kontrol edilen galvo kafaya gelince burada çok küçük ayna hareketleri ile x-y kordinatlarında hareket ettirilir. Galvo kafaya takılı özel bir lens (objektif) yardımıyla odak noktasında yoğunlaştırılır. Rezenatorün gücüne göre; odaklandığı noktada çok güçlü olan bu ışın, çarptığı yüzeyde deformasyona yol açar. Malzeme üzerinde 3000 dereceye varan bir sıcaklık oluşmasını sağlar. Bu sıcaklığın herşeyi eritip buharlaştırabileceğini düşünebilirsiniz ancak şu an endüstride markalama amaçlı kullandığımız 20 W. gücündeki fiber lazer sisteminin lazer gücü öyle herşeyi buharlaştıracak seviyede değildir. Çünkü bu ışın mikron kareye saniyenin yüzdebiri kadar sürede verilebilir.
Galvo kafaya takılı lensten çıkan ışın bilgisayar programı tarafından gücü, frekansı, tarama sıklığı, hareket süresi kontrol edilerek malzeme üzerinde istenilen deformasyon yapılır. Bu deformasyon çelik üzerine logo olabilir yada ABS plastik üzerine barkod olabilir.
Yorumlar